Geliniz bir düşünelim,
Bir muhasbeye çekelim kendimizi...
Mani hülyadan
Hayal dünyasından çıkalım.
Gerçekler alemine bir bakalım
Dilerseniz penceresinden bakalım,
Dilerseniz kapısını açıp içeriye girelim.
Hangisini seçerseniz seçin,
O, sizin seçiminiz...
Amma gerçeklerle gelin yüzleşelim.
İnsanı ele alalım bu kez.
Sizce insan nedir?
Ya da soruyu şöyle soralım.
İnsan denince aklınıza ne gelir?
Üç-beş dakikanızı ayırın bu soruya,
Nerde olursanız olun,
Evde, işyerinde,
Havada, denizde, karada...
Uygunsa durumunuz,
Elinizde ne varsa,
Ne yapıyorsanız,
Olduğu yere bırakın lütfen.
Şöyle bir geriye doğru
Arkanıza yaslanın...
Haydi sözümü dinleyin ama,
Rahat olun...
İsterseniz iki elinizin parmaklarını da
Başınızın arkasında birleştirip kenetleyin ensenize.
Tamam işte,
Şimdi oldu.
Rahatlayın rahatlayın..
Düşünün bakalım şimdi.
Gözlerinizin ikisinin de,
Kapaklarını iyice yumun.
İnsan, nasıl bir varlık...
Aklı, iradesi, nefsi ile
Mükemmel bir varlık mı?
İradesi olmayan hayvanlar gibi
Hayvani bir varlık mı?
Nefsi olmayan,
Akıl ve iradesi olan,
Meleklerden üstün bir varlık mı?
Acaba hangisi?
Bence, hiç yorulmayın ...
Hepsi deyin olsun, bitsin.
İşlenen suçlara bakın,
Gazete ve TV yayınlarında,
En acımasız, en hunharca
İnsanlığın kabul edemeyeceği olaylar,
İnsanlarca işlenmiş...
Birbaşka haberde,
Toplumlara yapılan
Maddi ve manevi
Gizli ve açık yardımlarda bulunan
Meleklerle yarış eden
Yine insan...
Öte yandan, batakhanelerde,
Kumarhanelerde,
Topluma ait yerlerde,
İşlenen rezalet yarışında,
Gördüğümüz yine insan...
Pekiyi, bu neye alemet?
Neyin işareti?
Dünyanın çivisinin çıktığının,
Her türlü değerini yitirdiğinin ,
Kıyametin yaklaştığının,
İşareti değil mi?
Bakınız bir dakikalık hesaplaşmak,
Bizleri nereye getirdi....
Acaba her gün bir saatimizi
Bu manevi hesaplaşmaya ayırsak,
Dünyanın ahvali, hali nasıl olur?
Bu da bir soru...
Düşünmeye değmez mi?
Haydi, gelin düşünelim.

02.08. 2009
Suat TUTAK
(Yeni şiirlerimden)