5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1283
Okunma
Bir orman dinliyorum, sessizliğinde
ağaçlar devrik; ulusalcılık bu !
yaprak yaprak yalpalayan hışırtılar
sabahtan kalma çocuk sesleri
kuş kaçışı, ayrılık cinleri giriyor
kırık camdan içeri
Bir sarmaşık sürüsü, sürüsüne bereket
alıp çevrelemiş her yeri
yeşil bir kıyamet
hızlan açılan tomurcuk
gidemez bu bahçede tomurcuktan öteye
Isırganotu topluyor dışarda gölgem
çorba yapacak onu belki
alıp basacak yarasına
iki sokak ötede gölgen;çok uzakta
Paslı yatağım, iki top pirinç bakır başucunda
gıcırtısı; bafra dumanı küreliyor ışığa
kış bulutu gibi beyaz bu çarşaf
içi dalgalı deniz sanki
başladıkça resmin yastıkta yan yatmaya
Bir kadın yüzün ötekileşmiş
gözlerini bırakıp geride
sorsan, ne haber ?
binyıl geriden gelmişsin derim
O çocuk eli, çocukluğun gibi
yetim mi bilmem
benden değil
yurtsuz, dağ-sızım bu yüzden
açım ben
Sendeki çocuksuzluğuma
Devin Karaca
5.0
100% (3)