Şu altın başaklar saçların gibi
Rüzgar dalga dalga tarar Çorumum
Her gören vurulur nedir sebebi
Gidenler hep seni arar Çorumum

Sende bulmuş cümle maraz, dert, çor "um"
İsmine demişler bu yüzden Çorum
Havan bir devadır suyun bir serum
Bin bir çeşit derde yarar Çorumum

Hititler kurmuşlar bir devlet sen de
Kadeşle anılmış şöhretin dünde
Tarihler bağrına seni bugün de
Dün gibi şefkatle sarar Çorumum

Şehrimin sembolü saat kulesi
Tam ortada durur Çorum Kalesi
Ulu Cami sanki ayın halesi
Tekbirler gönlümü derer Çorumum

Mis gibi leblebi tüter bağrında
Mertlik dürüstlük atar bağrında
Sahabe evliya yatar bağrında
Gelen gizli sırra erer Çorumum

Alaca bereket dolu bir ova
İskilip Osmancık yemyeşil doğa
Doyum olmaz Kargı, Uğurludağ’a
Saysam keşke birer birer Çorumum

Kızılırmak büklüm büklüm akıyor
Obruk Barajımız bolluk kokuyor
Koyunbaba yine taş mı çekiyor
Nehre bir köprü mü gerer Çorumum

Kekik kokar bizim elin yaylası
Herkesin başında ekmek kaylası
Yiğidin gönlünde yatar Leyla’sı
Sevdayı ekmeğe dürer Çorumum

Bir sis çöker Köse dağın başına
Hıçkırık karışır gözüm yaşına
Yiğit şehitlerin mezar taşına
Analar bağrını sürer Çorumum

Sende doğan sana dönüp geliyor
Emekler gayretler cisim buluyor
Fabrika oluyor bina oluyor
Herkes bu sevdayı sorar Çorumum

Toprak tuğla olur binalar yapar
Ekmek olur çiftçim alnından öper
Aşıklar ozanlar bağrından kopar
Gönüllerde otağ kurar Çorumum

Büyüğü küçüğü çalışır durur
Herkes birbirini kardeşi görür
Alevi sünnisi el ele yürür
Senin için kafa yorar Çorumum

Birlikte dirlik var budur harcımız
Ezansız bayraksız olmaz burcumuz
Seni mamur etmek boyun borcumuz
Budur ettiğimiz karar Çorumum

02.08.2009 Pazar
-14:45- Çorum