Gecenin matem kesmiş yalnızlığında,
İsli isli yanan bir mum ışığı oluyor hasretin hep.
Alevinin kıvrıla kıvrıla oynayışında,
Başak sarısı saçlarını dalgalandırırım hep.
Kahrolası hüzzam şarkıları çalarken taş plaklarda,
Bir sigara sarar,ardından yakar dumanına katarım seni.
Her yerde olursun.
Sancılı nefeslerimde boğazımı yırtarcasına dolarsın ciğerlerime.
Üstüme başıma sen sinersin.

İşte böyle hüzzam bir sevdadır payıma düşen.
Mutluluğuma hazan tonunda küfürleşen.

Kırık bir iskemle de sabahların,
Kapımı penceremi sım sıkı kapar,
Rüzgarlara kelepçe vururum esmesinler odama girmesinler diye.
Sen dolu efkarımı kaptırmam yellere,
Dinime imanıma kaptırmam.

Ağlarım,
Gözyaşlarıma pencereden kaçamak yapan,
yıldızların oynayışları düşer çoğu zaman.
Ay ara sıra uğrar yalnızlığıma.
Seni kıskanır,dalarda düşer bazen.

Biliyor mu sun,
Kırık dökük anılarını bir araya getirip,
Senin olmadığın anlarda seni yaşamak ne kadar zor.
Senden arda kalan zaman,
Hep zarar hep ziyan.

Koyarsın başını yastığa sanki içi taş dolu.
Yumarsın gözleri uykular kabusun yolu.
Hadi uyu sen yokken.
Her gece olduğunda hırsız kesiliyorum.
Çalıyorum maziden en güzel anılarını.
Olsun adımı hırsız yapsınlar.
Elden değil senden çalıyorum.
Senin uğruna canımı koydum da gururumu mu görecek gözüm.

Ben tanrıdan bir sevgi istedim seni verdi.
İkincisi olmayacak.
Bu gönlün kapılarına kara kilitler astım.
Bu gözleri de başına bekçi yaptım.
Yeminim olsun başka bir sevdaya bakmayacak.

Hem ağlarım hem giderim misali,
Hem ağlarım gecelerin zifir karanlığında yokluğuna,
Hem severim.
Ve buna bir dirhem şikayet edersem,
Namerdim…..