bu gidişin bir yanı eksik
bu giden sen değil
giden yalnızlık…

suskun geri dönüşünü beklerim aslında
kapının ardında
çingene masallarına bir çizik daha atarım
düşlerimden uzaklaştığın her adımında

acıyan yanım sen değil
acıyan yalnızlık…

karanlığın gözbebeğine ısmarlarım umudu
gölgeler doğurur sigaram
ve kırlangıçlar bağışlarım Nemrud´a
ve sözcükler kurban ederim gökyüzüne
şeytanı düşman edinirim dudaklarında…

çırılçıplak bir boşlukta yürür sesler artık
ve yalnızlığın düşünü ölür kelimeler

acıyan ben degil
acıyan düşüm!

ağır ağır asarım
düş yorgunu bedenimi
kendi ellerimle ardından
ve dişlerimin arasında kalan tenini
son bir gayretle
son bir nefesle
çiğner
tükürürüm…

ey nice vedalardan arta kalan ömrüm!
ebedi kal sarabın tortusunda
yüzbuluduğum
tanrılarla!


can…
06.09.2006