7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1769
Okunma

mülteci bir devrim ihanetleri taşıyor gövdem
yaşar gibi soluyorum,nefesim tıkalı
ölüm pusu kurmuş vücudumun gölgesine
göz göre göre batıyorum,dip kuyuların eşiğine
bir oh çekmek için kalmıyor dirayetimin son damlası
boyun bükmeleri geçmişse,sübyan sokak çocuklarının
tırnaklarımın sökülüp atılmasına gerek kalmaz
bu dünya düzene girmişse,uçarı, pervasız
sensiz yaşamak bile beni yıkmaz
marjinal teranelerinden adım adım takipte aşk,bilmiyorsun sen
bir çerçeve üzerine çizilmiş hikayen
kırılan bir cam kırığı,
olsun
bu da olsun
tek kalmasın ayrılanlar
dünya dönsün yeter
açlık sınırı tanımaz sevdalar
nolur bir kulaç kadar merhameti olsun,
dizginlenemeyen adam halinin
nolur bülbülün bir yuvası da bozulup atılmasın
tıkalı kalsın kulaklarım
işitemediğiklerim senin olsun
göremediklerin benim
bir can yarası boynumun borcu
duymasam da yeterim
bilesin
bir yaprak dökümü kadar kısalsa da şirret suretin
bana bir ağaçlık borcun kalır,unutmayasın
istemem bundan sonra,sersen önüme en güzel hayali
bir çocuk uzaklarda,
bin çocuk yamacındayken
göremezsen eğer vicdanın kapısını
istemem bir orman olmuş saltanatı
aşk bir köşede duradursun,bir ömür
dönmüyorsa dünya,
düzene ayak uydurmaksa emeller
ihtilallerin parmaklarına takılmışsa,urgan bir ip
tüm cihana yetecekse bir laf-salatası
sözün bittiği yerler,tıkayacaksa kulakları
bir köşede duradursun aşk
aç kalmışken uzaklarda bir can
mağrur bir yürek,varsın körpe olsun hayata
yeniden yaşamak için çok geç
...
5.0
100% (2)