5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1363
Okunma
Garip bülbülsem eğer anla ki gülüm sende;
Bir oyun oynuyoruz farzet ki elim sende;
Sevmek nedir diyorsun üstelik gündüz-gece;
Sana sevmek diyorum sayarsan iki hece….
Üst üste bilmeceler soru içinde soru;
Bulduğum cevapların sende kalmış en zoru…
Akıl akıldan çıkar sevdiğine varınca;
Hele birde sararsa karınca, kararınca….
Konuşmaya gerek yok şöyle içten bir bakış;
Herşeyi anlatmaz mı secdedeyken yakarış;
Rabbim bizi korusun cümlesini bildiler;
Melekler akın akın omuzlara geldiler…
Kaşın, gözün ziyade sözlerin bana yetti;
Gamzelerde gül gonca ruhumda cana yetti…
Keyfe-keder baharın sonunda düşen yaprak;
Seni bana getirsin bastığın bütün toprak…
Hayalinle avunup düşlerine vuran ben;
Hiddetine, kahrına gülümseyip duran ben…
Sen ağlama ağlasın gözlerim kana kana;
Beynimdeki kehanet taa Keremden bu yana…
Sakın küsüp darılma kaş çatışın ölümdür;
Okunan bu son satır sevdamdan bir bölümdür;
Yürümek adım adım seninle nefes nefes;
Koşma sarıl diyor bak içimdeki bakir ses….
“Sen benim gözümde yaş yanağımda bir buse;
Gel şu sevda tasından içelim kase kase!..”
Ali ALTINLI – 16/07/2009
Saat: 16:19
5.0
100% (3)