10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1345
Okunma

Hasretin aşk rüzgarındaki bıraktığı ize
Git ki
sessizliğin
ben de solusun
ne zaman yalnızlığımı sana getirsem
kapıda karşılıyorsun
sanki işlediğim günahları
sevginle tartıyorsun
hasret ağır basıyor
yerden kesiliyor ayaklarım
boynuma sarılırken
sıcaklığın bir yerlerime dokunuyor
sanki o an içimdeki kadın üşüyor
saçların kızıla çalıyor gözlerimde bir zaman
kim bilir belki gözlerinde akşam oluyor
ne zamandır diyorsun ne zaman
hasretini içimde saklıyorum
diyorsun ki
sen aşkı içinde saklamayı ustalık mı sayıyorsun
aşk
aynı ateşte bir olmak
aynı yangında kül diyorsun
diyorsun ki
hasretini vur bağrıma
süte dursun göğüslerim
geldin ya
daha ne isterim
ne zaman yorgunluğumu sana getirsem
duvardaki kırık aynanın karşısında
üstü güllerle ’ seni seviyorum ’ yazılmış
ipek örtünün üstünde ağırlıyorsun
ne zaman cesedimi sana getirsem
yüreğine mezar kazıyorsun
öldüğüme değil de
seni yalnız bıraktığıma ağlıyorsun
ağladıkça
bana
akıyorsun
15 Temmuz 2009 datça
İsa İnan
5.0
100% (4)