8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1474
Okunma

gecikmiş gibi
bir nefes çekip sigarasından
yüzü poyraza küsmüş
yanan köylerin duvarlarına
sıva yapıyordu
Topal Kazım
elleri
yarını kucaklayacak kadar güçlüydü
her kuş ayrı bir yol çizerdi
havada uçarken
hepsini görür
kimselere söylemezdi
Topal Kazım
sevimliydi
kan bulaşığı gözleri
karaya çalar da biraz
yüreğimize dokunur
bakarsan
birikmiş cehennemi
bir sarhoş
kör bir duvara işerken
kızarır
Topal Kazım
öfkesi çitle çevrilmez
alın teri karışmıştır harcına
kirletmek istemez
rehine bir yaşama yataklık yapıyoruz
der ve güler
gülüşleri avurtlarına kadar doludur
topallığı
ana rahmindeki tekmelerden sorulur
yıkıntılar ortasında
elime bir karanfil tutuşturuyor
hamile kadın
gözlerinde cennetin ayak izleri
belli ki en büyük kızı
Topal Kazım’ın
bir uçurum kenarında
kirpiklerine tutunuyorum
hasretin adlarını sayar gibi
başlıyor anlatmaya
Topal Kazım
her çocuğu yeniden doğuyor sanki
birinci çocuk
gözle kaş arası
olup bittiye getirilmiş
Müjde koymuşlar adını
ikincisi uykuyla korku arası
adı Umut
üçüncüsü uzak yol dönüşü
yorgunluktan farkına varamamış
adı Özlem
dördüncüsü köyü kurtlar sarmıştı
adı Yankı
beşincisi köyü yakılırken
karısı sıkıca sarılmıştı
adı Alev
altıncısını hatırlamıyor
gurbet yollarında iş ararken
düşük yapmıştı karısı
kanla acı arası
üzerine kaplama yapılmış
bir tekerlek gibi çıkıyordu sesi
koyu renkli elbiselar giyer
matemi sürekli üzerinde taşır
en çok da ona
çatal karası bıyık yakışır
sırtını dağlara yaslayıp
düşünür günler boyu
muhtarlığa adaylığını koysa
gülüp geçer çürük dişlere inat
yaşamın ince sıvasına koyulur
beyazına sinekler sıçmış
tül perdenin yanında durur resmi
Topal Kazım’ın
resmin çerçevesi
yangınlarla çevrili
köyü gibi
köyüm gibi
İsa İnan
5.0
100% (4)