14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1256
Okunma

Aylak bir kuşun
Ağzında mı hayat
Saklanıp kalan
Üşüyüp yokluğunuza
Gelişnizle
Sevinç açar hüzünlerim
Dağılır
Ölüm yorgunluğunda
Keder
Göğüs geçirip
Yayılan alaca karanlıklarda
Dayarım bağrımı
Rüzgara saldığın sesine
Tanrılar geziniyor yine içerimde
Kıyamet yüzlü özlemlerim
Sarmaşıklayıp sevdamı
Ateş gibi sokuluyorlar damarlarıma
Sözcüklerimiz
Şiir imparatorluğunda
Noktasız sarmaş dolaş
Kızılca
Mühürlerini koymakta
Öncesi iliklerimde kalan
Yokluğun tohumları
Dökülsünler kurak okyanuslara
Zikrettikçe ruhum adını
Seher ürpertisiyle
Akşamın kızıl saçlarında
Yakalıyorum
Yoluma bıraktığın mavileri
Serin çiğler gibi
Öperek içiyorum
Çiçekli dalımın yaprağından
İksir niyetine
Efsununu sürüyorum
Sürdükçe peteğinden
Bal dilime
Düşecek yolum yoluna
Biliyorum
delikızım
bu gün yanındayım yarın da güz akşamları da belki yanacağım ama taşırım seni hep sol yanımda