19
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2113
Okunma

Efkarı çığlıktı
Ufkumda doğan günlerin
Acısına sarılıp
Mavi vurgunu
Küskün kelebeklerim
Gamzeli soluk gülüşlerime
Sokuluyor
Gamze dedim de
Hiç gamzem olmadı ki benim
Bana sunduğun
Ölümsüzlük tınısında
Dört telden çıkan
Hangi notaydı
Hayata bağlayan
Doymamış coşkuların
Yatağında
Yalaz yalaz dağılan
Alev miydi yoksa
Umutsuz kavuşmaların
Eteğine sığındığımız
Bedenlerden sıyırıp
Tenimizi
Böldükçe sözcükleri
Ruhumuz alışmasın
Ayrılıklara
Ahh sevdam
Gitmelere durup
Tükeniş bataklığına
Döküyorsun şiirlerini
Eskimiş resimlerde
Arayıp gözlerimi
Sesleniyorlar
Susup sulara
Soluk soluğa
Sayıklayıp sevdayı
Beleniyorum
Ölümsüz senli iksirlere
Ve sonra
Bir kemanın tınısında
Çizdiğim yürek
Asılı kalıyor
Benim mavilerim
Gurur abidemiz
İnkar arasında
hazan mevsimi gibi
savruluyor gazellerle
inkarım nafile
sıvasam da balçıkla
buluyor yine
yürek yordamıyla
ruh yarımını
ve mevsim yine geçiyor
temmuz’dayız değil mi
ne acı
yüreğim sürgüne gebe
yutkunup
sarılıyorum imgelerin beline
birazdan çıkarım parka
avutmak için çocukluğumu
sallarım umutlarımı
kayarlar kaydıraklarda
son kez
çaputlar bağlarım Ay’a
kim bilir
delikızım
yoruldum inkardayım savaşcı olamadım ben asla...