3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1339
Okunma
Gittiğin gün başladı
Gözlerimde aman bilmez fırtına…
Peşipeşine düştüğünü o zaman gördüm
Anamın gözpınarlarından dökülen damlaların
Masum bir çocuk gibi
Bakir….
Günahsız….
Sessiz olduğunu
Senden öğrenmiştim erkeklerin ağlamadığı
Sıkması gerektiğini yumruklarını
Dudaklarını kanatırcasına susması gerektiğini sonra
Öğrendim….
Bunları öğrendim de
Sensizliği öğrenemedim Baba…
Geçen gün sohbet arasında
Baban var mı dediler…
Yok diyemedim….
Sol yanıma düştü bakışlarım…
Yaktım gemileri
İndirdem gökyüzünde gülümseyen
Güneşi….
Hakkın var mı doğmaya
Hakkın var mı?
Beni böyle kör karanlıklarda boğmaya…
Karanlıklarda yürüdüm
Basmadım nimete göz göre göre
Öptüm üç kere alnıma koydum
Sonra kuşlara yem olsun diye bir kenara
Öğrendim….
Bunları öğrendim de
Sensizliği öğrenedim Baba…
Nasıl…
Geçen gün gelmiştim başucuna
Menekşeler getirmiştim sana
Renk renk gözlerin gibi
Gül bıraktım kokusu sen olan…
Sonra sarılıp öpmüştüm seni bir güzel…
Adam gibi adam olmayı
Vefayı….
El uzatmayı düşene
Sevmeyi, sevilmeyi
Öğrendim….
Bunları öğrendim de
Sensizliği öğrenedim Baba…
Bakma öyle
Özledim….
Ölüm kaç nefes ötemde kimbilir….
Sanki çokta umurumda….
Sensizlik varsa içimde
Öğrendim yaşamayı
Yağmurda gezmeyi
Dost ile içilen bir bardak çayın tadını
Bir sigaranın acısını dudaklarıma sinen
Bir simidi ikiye bölmeyi sonra….
Öğrendim
Bunları öğrendim de
Sensizliği öğrenemedim Baba…
“Sensiz geçen yılların acısı var içimde
Yanıp söner yıldızlar başka başka biçimde!..!
Mekanın Cennet, Ruhun Şad oldun Babam!..
Ali ALTINLI – 20/06/2009
Saat: 23:17
5.0
100% (4)