0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma

Ta yokluğunun başından beri
Avuntuları kumlara yatırıp
Tahta iskelenin ucunda oturuyorum
Hani bir heykel vardır ya
Bir eli çenesinde,o misal
Ve karşılığını umursamadan
Geçen gemilere el sallıyorum
Kiminin güvertesinde solgun bir yüz
Kiminin puruvasında uçuşan bir entari seçiyorum
Ve aldanıyor aldanıyor aldanıyorum
O buğulu esmerliği sen sanıyor
Geçen gemilere el sallıyorum
Ve ki hicranla yüklenmiş bütün şilepler
Yas taşır limanlarda bekleşen maşuklara
Tuz basmaktansa acıkmış yaralara
Yosun sürmeyi evlâdır yeğleyerek
Geçen gemilere el sallıyorum
Köpük beyazı yelkenleri
Gönlümün gelinleri diye biliyorum
Baştankara yüreğime demirli yeminleri
Vira edersin diye bekliyorum
Geçen gemilere el sallıyorum
Ben sevdamı martıların kanatlarına yazdım
Dergâh tuttum bacaklarındaki midyeler gibi
Ustası çoktan ölmüş bu köhne iskeleyi
Başımdaki hasır şapka nasıl ki tacım
Bu iskele de oldu tahtım
Martılar beyaz zırhlı şövalyelerim
Onlar kanat çırptıkça denize rengini veren göklerde
Ölmüyorum
Yaşanılamayacak kadar yaşayarak
Geçen gemilere el sallıyorum
İstanbul 2004