1
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
907
Okunma
Kökleri sordu seni yeniden
Sustum…
Boynunu büktü seher vakti
Gül ağacın küstü,
Gidişine…
Suyu hayli yeşildi
İki yol arası boylu boyunca
Çağlamasa da akmaya erinmeyen
Irmak…
Hâlbuki kızıl şafaklar
Yüz vururdu suyunun yüzüne
Ve bir ağıt dökülürdü
Zamansız bir ölümle
Kıyısından kalbine
Tamda orta yerinden asmışlar
Beline kemer misali
İki yakasını bir etmişler ya…
O akşam vakti,
Yolu boyunca
Gözümden gönlüme akan
Her hasrette güldüm
Gelsin diye ecele.
Tembih mi verdirdin
Saate baktım belki gecikmiştir
Belki de…
…Belki de,
Vazgeçmiştir…
Yanardağların sustuğu
Şu küçücük zindanın öyküsündeyim
Beni sarmıyor tarak vurgunu taşlar
Ve çıkmıyor haykırışımın izi
Kaybolan peri konaklarında.
Yakarıyorum…
Duyuyor biliyorum
Ama öpmüyor her nedense
Öksüzlüğü boyun borcum
Saçlarımdan…
Saçlarım demişken,
Kısa kestirdim cümlesini
Uzun ayrılıklara nazirem olsun
Bekletme meleğimi
Varsın… uyudum uyanamadım
Varsın… uzağımda ağlarsın…
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)