Şiirinizin başlığına takıldım Sayın Hocam.Bütün geçmişiniz yakarsanız sizden geriye ne kalır?Belki çektiğiniz özlem, ayrılık acısı,çaresizlik nedenleri hiç yaşanmamış olur ama o zaman bu güzel şiirlerin sahibi,gönül adamı,engin duygu denizini sözcüklerle nakış nakış işleyen,eşsiz dost Şükrü TÜRKMEN kalır mı?
Benzersiz bir somutlaştırmayla, özlemin soğuk dokunuşunu,dağlar kadar oluşunu,bundan denize dökerek kurtulma arzusunu kim anlatır? Bağların eskisi gibi görünmediğini, hasreti büyüttüğünü kim söyler?
Adını söylediğinizde güzelleşirdi hayat.Kötülükler yok olurdu.Ne isterseniz olurdu bir bir.Ya şimdi? Gönlünüz gecenin koynunda,gece hasretlerin büyüdüğü yer.Sabahın güneşi bitiremiyor öyle mi?En olası şeyler gerçekleşmiyor bir türlü.Mektuplar dindirmiyor acıyı artık.Boynunuz bükük kalıyor. Ferhat olup dağları delmeli, seven Şirin'i aşkına.Yararlı olmalı sevdiğine,insanlığa. Öylece düz ettiniz dağları.Öylece umutlandınız bir daha,gelsin karşınıza, seyredin ciğerinizin balasını.
Umutla baktığınız fallarda bile çaresizlik olduğunu,Kalbinizdeki yaranın ancak sevda ipliğiyle dikilebileceğini,kimseden umar kalmadığını ve gururun sizi durduruşunu kim anlatırdı?
"Yeryüzünde söylenmedik söz yoktur" demiş düşünür. Doğru ama bu dizelerdeki sözleri sizin gibi kim söyleyebilir?Yaşadıklarınız olmasa kim söylerdi?
Başlık ve son dize kucaklamış hasretin güzelliğini.İmgelerle,benzetmelerle,somutlamalarla, yüreğinizi duyuran sözcüklerle...Her dörtlük ruhları dinlendiren birer durak yeri.Son dizelerde sağlanan uyaklı sözcükler dilek kipiyle kurulmuş ve hasretle mükemmel bir uyum oluşturmuş.
Halk şiiri geleneğimizin koşma nazım şekli eşsiz bir örneğe daha kavuşmuş.
İyi ki varsınız Sayın Hocam.her halinizle,her şeyinizle...
Fehmi HAYTAOĞLU

Hasret4263 tarafından 6/23/2009 10:08:26 PM zamanında düzenlenmiştir.