11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1134
Okunma
Hikayeler gördüm cürm ile yoldaş
Yoldaşlar gördüm cürm ile gardaş
Ben yanarken yakarmıyım güzelleri
Güzeller yanarken yakarım elleri
Tatma şair yüreklim ruhumun ızdırabını
Sende tadarsın yıllanmış aşk şarabını
Gelirmi kahvenin kokusu yemenden
Yazarım durmaz kalem, bir şey gelmez elden
Ahhh sevdalım ahhh !...
Bilmezmiyim aydınlık yürekte söken şafağı
Atmazmı arzuhalden düşen kelimeler bana tokatı?
Yolladım kalbimin derinliklerinden masum okları
Firari düştü yüreğim
Boş kaldı şehrimin sokakları
Sen, doldurmak istersen izin verir mi şehrime değen yıldız
Eritmeden akar lavlarım başı boş
Kaydetmez aşkı elleri tutmayan güzel karakız
Yaylalarda bahar geçti gülüm açarmı çiçek?
Taşıdığım yük erimeden beter, kaynatır için için
Ha düştü, ha düşecek bağları
Sen, dik dur başı sevdalı çiçeğim
Bahar elbet gelecek
Sense yüreğimde durup benimle ölecek
Ey savruk aşklardan küller atan volkanım!
Patlatma toplarını can çekerken mecnun
Dur biraz sukunete ersin yüreğin
Kalktığın ayaklar üzerinde dik dur
Ağlama gülüm
Ayrı dünyalarda doğan kelebeğe
Sen, nazende gülüm solma
An gebe geleceğe
Sende aşk dokudun ilmek ilmek kalbime
Ben, can isterim ruhumu canlandıran
Sen, ise bana canan olmazki can yakan
Sana bağlanan yürek var
Kıyamam candan geçerek
Çözümse bunda:
Yok bunun çaresi mahşere kadar...
’Dertlerin sönmesi mahşerin orta yerindeki hesaba kalmışsa; ne yapabilirki aşık’
23-05-2009 Hayrettin