16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1646
Okunma
Seni bakmadığın bir yerden görüyorum.
Sokakta yürürken,başında kırmızı beren,
Her yer kar,elinde siyah eldivenlerin.
Yanakların pembemsi,burnun kızarmış
Kayıp düşmemek için elinden geleni yapıyorsun
Ama olmadı işte; düştün, şimdide etrafa bakıyorsun
Birisi gördümü diye,
Göremezsin çünkü;
Dönüpte bakmadığın yerdeyim.
Bir gece yarısı,usul usul ağlıyorsun,
Yatağında iki büklüm,dizlerini karnına çekmiş,
Yastığına sarılmış ağlıyorsun.
Sonrada uzun bir uykunun kollarında
Geceye kalkıyorsun.
Ama beni rüyanda bile görmedin.
Göremezsinde çünkü;
Dönüpte bakmadığın yerdeyim.
Ve birgün yağmur yağıyor.
Sen pencerenin önünde şehri izliyorsun,
Arada bir elindeki kahveyi yudumlarken
Akşam vakti, şehrin ışıkları büyü gibi,
Yağmur kulağına aşkın hiç bilinmeyen bir ismini
Fısıldıyor, ama sen ne duyuyor ne de görüyorsun
Çünkü işte tam orda,dönüpte bakmadığın
Harabeye dönmüş,rüzgarların çöle çevırdiği
Yerdeyim;Kalbinde!
Beni görmen için gözlerini
Kapatman ve ismimi fısıldaman gerekir
Bir mucizenin olabileceğine inanır gibi
Gözlerini açtığında beni göreceksin.
Tam karşında,
Olması gerektiği gibi…