2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2021
Okunma
Cânlara, yâ cânlara cânân; kesmiş midir yekûn tesîr, el gibi mey de vâhdet
Çok demdir etmiş beri hırka-kefen et, zîrâ âl içindedir ân-gâh, râh-ı selâmet
Ne güne kalmıştır şâhtan rüşân, melâl söyle ay dil, tâ Dadal’dan boya-i gülîşân
İndirmiş mîhrâb türkmen kızı kaştan, muhâkkaktır ki çıkmış posttan çatısız virân
Gerek benim inim-inim nâlende, sâd-pâreyim, gerek işim pür âh-i sâzende
Nedir aman ey şol cân da perâkende, tüllenende ol şükr Filistin’li bedende
Bir hâl olsa germemiş felek yây, sürmelenmiş özge âh, sekiz ırmak hâk-e pây
Eyyâm-î elvân gelmiş âfet-i fitne devrilmiş, topuk güvercin, zilif ânbermiş vây
Ne yalan, düşe-kalka semahât, ’edeb değil’ tek kılca sîhhât, tâbib ki levhâsız heyhât
Efendim! Göyçeğim hâtırlat, sanâtmış âh eğer her-ca mâkam-ı seyyât, öleyim Nezahat.