Gözümün bebeği bile ihtiyarladı,
ki seven kalp hiç yaşlanmaz derler.
En yakın dost bile halimi anlamadı,
tabutumu taşıdı yabancı eller...

Nasılda acıyorum aynadaki halime,
nerde o gülüşüm,o kara gözler.
Kıyısındayım,boğuluyorum,bir el değsin elime,
anlamını yitirdi verilen sözler...

Dilim suspus,gözüm kör,umut küsmüş gölgeme,
koşuyorum kimsenin bilmediği yollara.
Yankı oluyor ruhum,varamıyorum kendime,
yağmur mu yüklesem garip garip gezinen bulutlara...

Nasılda kederliyim nasıl çaresiz,
satır satır kanıyor ellerim ürkek.
Yetim uykularım korkap sahipsiz,
Galiba bana yeni bir hayat gerek...

Gülemem,gülmek yüzümün yasak ihlali,
ağla diye bir ses kamçı sırtımda.
Kimse anlatamaaz bu bedbaht hali,
son günleri yaşıyorum,29 yaşımda...

KAYBOLURUM,YOKLUĞUM DEVRİM OLUR BELKİDE,
BİRGÜN BENDEN BAHSEDER BÜYÜK KİTAPLAR.
DALGALAR YÜKSELDİ,YER TÜKENDİ GEMİDE,
SULARA MI KALACAK BU YAZDIĞIM SATIRLAR...?

Dört duvar,bir zindan,asırlık sızı,
sandalım,küreklerim feda sulara.
Hangi şair resmeder bu garip bahtsızı,
vurur yitik bedenim,anlamsız kıyılara...

Yaz beni,sor beni,anla ey toprak,
aldığım her nefes bir diyet sana.
Ayağı kırılmış kimsesiz kısrak,
ölmek istemiyor birazcık anlasana...

Fakir doğdu fakir öldü aslında zengin,
harf harf hayat bıraktı ardına,
Bir daha döner mi bilinmez Engin,
Sakladı kendini bir kuşun kanadına,
ve yaşanan onca büyük acının inadına...


enginname...