Bakıp bir kere
Neyse ,bakma ya da...

Belki şeytanın pabucu olup
Nasırlaşan ayakların
Sızısında .

Sana doğru, sen diye
koşan
Her sancıya,ve cam kırığına
Dirençsiz uykularda
Kaçırmışlığın hayıflığıyla.

Serseler öylece,
Yinede kuytularda
Sızlanıp ,ne kadar yakarsa da
Soğuk lahitlerde
Bitmiyor işte.

Zor oyundu
Ağıtların koynuna sokulurken gece
Göz yaşları dökülür toprağa .
Uzak her şey
Yok yere sensiz çürüyen çağlarıma.

Ahh uzanıversem
Şu belli belirsiz parlayan yıldıza
Ne de güzel yol gösteriyor
Önünden gelip geçene..
Su olup
Dökülürken düşlerin üzerine...
Gökkuşağının hercai renkleri
Devriliyor boy boy umutlara..

Gözlerimden gözlerine,
Ellerimden tenine ordan yüreğine,
Yüreğime...

Sarmalıyor ...

Gizli yanan ateş ,
Dönüveriyor kora ...
Hani alırsın ,
Geçmiş zaman mimozalarını eline
Dökülür yaprağı,
Kokusu dağılır ayrı zaman dilimine .

Belki de kıyamet
İblisin içinden çıkıp geliveren.
Bir damla yaş gibi,
Bir damla ,bir damla daha arsızca....





delikızım