Çok teşekkür ederim can toprağım değerli şair kardeşim Mustafa Yılmaz bey. Sonsuz saygı ve sevgilerimle selamlıyorum sizi.
Kemal Polat

Yaptığınız uyarı için çok teşekkür ederim Vasat Mutedil bey.
Sayfama hoş geldiniz, onur ve mutluluk verdiniz.
Nazik ve anlamlı yorumunuz benim için çok uyarıcı oldu.
Takdirinizi bende takdirle, sevgi ve saygıyla karşılıyorum
Lütfen eleştirel de olsa yorumlarınızı benden esirgemeyiniz.
insanın kendini başka türlü düzeltmesi nasıl mümkün olur, yoksa.
İyi dostlar, haklı ve uyarıcı eleştirilerini yapmakla, en büyük ve değerli dostluk örneğini göstermiş olurlar.
Size saygı ve selamlar sunuyorum değerli şiir dostu.
Kemal polat

Çok teşekkür ederim, anlamlı yorumunuz için sayın esmer efsane
Sayfa hoş geldiniz, onur verdiniz
Saygılarımla Kemal Polat

ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM SEVGİLİ DENİZ KARDEŞİM.
Sizin son derece anlamlı ve duyarlıklar taşıyan, biçimsellikten ziyade
özü anlatan yorumlarınız bütünüyle gerçekçi temalar içeriyor.
Örneğin : Bu güzel şehri - İstanbulu gerçekten de koruyan, dünyanın
gözbebeği yapan güç nedir diye sormadan edemiyor insan.
Genç yaşınıza rağmen bunu siz biliyor idrak ediyorsunuz. Ya idrak etmeyenlere, bu güzel şehri bir kazanç ve rant aracı olarak görenlere
ne demeli.
İstanbul toprağının altında yatan ULULAR, ERMİŞLER, onlar gibi
Saygın ve muteber FATİHLER, BİLGİNLER,GÖNÜL DOSTLARI
olmasa nice olurdu bu harika cennet şehrin hali.
Size gönül dolusu DUALARIMI, sevgi saygı ve selamlarımı sunuyorum
değerli dost. İlk fırsatta sayfanıza ve güzel şiirlerinize ulaşacağım
Kemal Polat

Teşekkürler şiir dostu. Sayfama hoş geldiniz, onur verdiniz.
Kemal Polat

Çok teşekkürler Sedanur hanım, sizinde bu anlamlı yorumları yazan
vefakar kaleminiz dert görmesin. Yine onurlandım, büyük mutluluk dudum. Saygılar, sevgiler, selamlar sunuyorum.
Kemal Polat

maalesef öyle bir şansım olamazdı.1955 bana çok uzak bir tarih.Ama o tarihtete olmak isterdim yine.İyisinde de kötüsünde de olsaydım keşke..Hele de Atatürk ile ilgili her konuda varım ben.Kısmet değilmiş ne yapalım sağlık olsun.

Birde elli yıl önceki halini görüp yaşamalıydınız. Görüp yaşadınızmı acab?
sanmam, çok daha genç olmalısınız.
6 - Eylül gecesi haydarpaşaya indiğimde iskele, deniz kıyısı boyadan
boya silahlı askerlerle doluydu. Çok şaşırmıştım, elimdeki sarı tahta
bavul ve sırtımdaki kitap dolu yükle vapura binerken. Ormandan şehre inmiş bir tavşan gibi ürkek, korkulu ve heyacanlıydım. İnsanların
yüzüne gölge gibi sinmiş korku ve endişe sezdim. o durumda benim Tavşanlığımın lafı bile olmazdı. Kendi- kendime "Toparlan kendine gel
cehennemin vel-vel deresine gelmişsin" dedim. Çünkü geceydi, saat 23
bu defada sirkeci garındaydım. Orası daha felaketti. Ortalık polis ve asker
kaynıyordu.Gecenin o saatinde, sirenler çalıyor, kalabalık insanlar
bağırıp çagırıyır, polis ve jandarma gruplar halinde insanları
kümbet gibi lacivert arabalara bindiriyorlardı.
Yine o durumda da Mersinli faik isminde (Marangozmuş) birisi elimden
tutarak beni Bakırkö trenine bindirdi.
Aynı gargaşa, yağma ve talanın 7 eylül günü de Bakırköyde yaşandığını
bizzat gördüm.
Anlattığım bu olaylar 1955 yılında yaşanan meşhur o 6 - 7 Eylül günleridir. Tek iki gündür ama, İstanbul için kapkara bir leke olarak
bugün dahi nefretle anılır. Atatürk ün evine yunanlıların attığı bombanın
öcünün alınması ayaklanmasıymış bu. Adanan Menderesin Kışkırtması
sonucu olduğu söylenir.
-----------------------------------------
Sizin yorumunuza, o çok güzel anladığınız İstanbul güzelliğine tabii bir cevap değildir bu. Başka yazılarda o bitimsiz, efsunlu güzellikleri anlatmağa çalışırım. Şimdilik sabrınızı zorlamadan burada keselim.
Tabii sizin yorumnuz çok güzel ve iç açıcıydı.
Çok,çok, teşekkürler. Saygı ve selamlarımla efendim.
Kemal polat