16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1017
Okunma
deminde giderken zaman
hayat masalda
karşı candan düşer sinyal
cırrr cırr ..cırrrt
geldi tamda özlenen o zamanda
aloo...aloo...
efendim...buyrun benim
ben... ben... hani o varya...
zaman durdu
ses dondu...
kulaksa onikiden vuruldu
zerafetin kıyağıydı gönle sızan,
ses titremesi davudi nağmeli.
bir an yirmi beş yıl gençleşti duyan
nağmenin kurgusuna kapıldı adam:
sen...sen...,
ne kadar genç sesin
konuşan sanki bir tatlı melekti,
yansımıştı güzellik kalpten sese
adam uçuyor,adam pür neşe,
belkide yanıyor yada tutuşuyordu
kadın tatlı tatlı konuşuyordu
ilmekler çözülüyor
gönül sayfasına yıldız kayıyordu,
düşüyor yıldızlar sessizce
masum bir iz bırakarak...
sesin tadı öyle hoş ve güzelki;
adam konuşmayı burda kesti
kadın anladı belliki heyecan
istersen sonra çalam kapını
yooo yoo dedi adam
sen konuş ben susam
bir an kayboldu gözler
ta eskilerdedir adam
gülümsedi telefona bakarak
kadının yadına
seslendi içten içe tiz bir edayla
seni bende arayabilirmiyim madam
bir nağme duyuldu oracıkta hemen
evet, evet; memnuniyetle
gönüller kopmuş coşarak
işte servet dedi adam
yangın had safhada,ısındı hava
telefonlar kesildi oracıkta,
buz gibi soğuk bir hava
hayale dalmışken uyanmalıydı adam
karşıdan gülümsemişti halbu ki madam
engin çöllere düştü bir çığlık
kaybolmuştu telefon,koptu aralık
ses kesildi,başladı yazmaya adam
gözlerim takıldı gönül teline
alamam yar alamam elinden
merak sardı şimdi dilinden
yol üstünde büyümüş güllere
baktı; kur yapıyor bülbüller
gül dalında konaklıyor, dilinde nağmeler
as gönlünü tellere bana yine gönder
yapışam gönül teline...
’’’gözlerden kaybolan gerçekler; hayal olarak bizde yaşarlar’’’
13-05-2009 hayrettin