Ve bazı beyinler vardır,bunca alışmışlıklarına rağmen,yalan öylemeyi dahi doğru-dürüst beceremezler,yüzlerine bulaştırırlar.Sonra da akıllarınca hayat dersi vermeğe kalkarlar,güzel sözcülklerle ,okuyanın da inanası gelir.
Hele güzelliklei grmediğini ima ettikleri gözlerin,çirkinlikler içinden bile ne güzellikler gördüğünü bile bile
İsterseniz bu sayfada umuma açık laf yarışı yapmayalım,yaşlarımıza ya<kışmıyor.
Ben başka yazmayacağım,silin gitsin.
Varsın,siz haklı olduğunuza inana durun

Bazı gözler vardır, güzellikleri görür... Bazı gözler vardır çirkinlikleri görür, ya da beyni ona öyle görmesini emreder.
Güzeliği göremeyen, hattâ güzellikleri çirkinlik olarak algılayan gözlere acırım. Çok acırım. hayatı hem kendine, hem de başkalarına zehir ederler ama bunu istemeyerek yaparlar. Çünkü inanırlar.

Onları, bunun böyle olmadığına asla inandıramazsınız. Karalamak, korkutmak, sindirmek onların hayat tarzıdır. Onlara sevgiyi değil kucak kucak, kanınızın son damlasına kadar da sunsanız, değişen bir şey olmaz.
Susmak, yapacağınız son şeydir. içiniz kan ağlasa da susmanız gerekir. Çünkü, sevginiz yara almış, can çekişiyordur. Eğer, gerçekten sevmiş ve değer vermişseniz, anılarınızın tertemiz kalmasını isterseniz. Gözlerinizi kapatıp, düşününce, yaşanan güzelliklerini hatırlamak için... Sevmek kadar, güvenmek de ne kadar önemlidir. Güven olmamışsa arada, o sevgi susuz bir çiçek gibi ne yazık ki solar... Can çekişerek...

Siz, siz olun, güven duygusunun olmadığı sevgi tohumlarını ekmeyin. Zira, sağlıklı büyüyemez. Meyveleri tat verse de ağzınızda değil, yüreğinizde bir burukluk bırakır ki, acısı zor geçer...
Yarası derin olur, iflâh olmaz...

Bazen ,Allah insanın eline dolaştırır,içinde gizlediği bir kova dolusu karayı döküverir dışına,tüm pembeler,yeşiller,maviler kapkara oluverir.
O zaman,kabahati başkasıda aramak,sadece kendini kandırmak içindir