5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2005
Okunma

Her şeyi biliyorsun! Öyle mi sanıyorsun?
Bildiğin her ne ise resmedip çizer misin?
Kendini Kerem sanıp, hayalde yanıyorsun!
“O ateş gerçek” olsa, içinde gezer misin?
Ol deyince olan sen, dol deyince dolan sen
“Aç” deyince, açan sen “Sol” deyince, solan sen
Aynaya baktığında boyu kısa olan sen
Hadi O’nu inkâr et, görelim uzar mısın?
Her şeye kusur bulup, sığmıyorken bendine
Yalancı bir dünyanın düşüyorken punduna
Kelebeğin ömrünü kıyas alsan kendine
Acaba sevinir mi, yoksa ki kızar mısın?
Başını kaldır bir bak! Sanki sonsuz gökyüzü!
Hem sevinç var içinde hem tarifsiz bir sızı
Bunca zaman içinde onca düşen yıldızı
Ben yaparım diyorsan, yerine dizer misin?
Yaşam denen şu köşkün bilmeden yapısını
Niceleri aramış sonsuzluk kapısını
Hani alan var mıdır dünyanın tapusunu?
Eğer ki var diyorsan adını yazar mısın?
Güneşi kim batırır, kim doğdurur şafakta?
Aslında sen hepsini bir kenara bırak da!
“Doğum benim elimde, ölüm değil son nokta!”
Diyerek, ölmemenin sırrını çözer misin?
Ben kendimce anlattım gördüğüm her ahengi
Tek olandan başkası, oluşturmaz bu rengi!
Yaratılan olur mu, Yaratanın mihengi?
Görmemekte direnip, yine de azar mısın?
İHSAN TURHAN