Geçiyorum üzerinden serin boğazın
Dudağımda dudağın niyetine bir sigara
dumanı yükseldikçe öptüğün yer buz tutuyor
Yanağım üşüyor sevgilim...
Bu gece yıldızlara bakıp düşlerine bir yol çiziyorum
Venüs’ün yanından geçip
Kutup yıldızını senin gecene yol göstersin diye
Yakamozun yanına sürüyorum

Özlemek ne kadar aciz bir kelime
Ben doğum ile ölüm arasında saçlarını tavaf ediyorum.

Başka bir din bizim aşkımız
Kurallar senin teninin dilinden iniyor vahiy gibi
Cennet senin bakışlarının izlediği ufuk çizgisinde
Benim endamım kadar yer tutuyor
Güneş battıkça ben büyüyor seni kaplıyorum.


Sen gümüş rengi bir yağmurun gökyüzünden süzülmesi sonucu
Karamsar bir uykunun koynunda geldin bana
Çok uzun değil
Birkaç kelimenin bir araya getirdiği sessiz cümlelerin kahramanıydın sen.

İpeksi bir aşk hikâyesi bizimki
Pürüzsüz anılar saklı derinlerde
Kuytusuna inildikçe gizin
Ortaya çıkıyor paylaşılanlar
O yüzden kıyısında kalalım gecenin..

Yas kokuyor saatler
Yelkovan akrebin üstünden geçmek bilmiyor
Zaman su gibi akmak yerine bir taş olup omuzlarıma biniyor
Susuyorum
Bak cümleler bile bana mecazi birkaç oyun oynuyor.

Mevsim bahar oldu
Gözlerimin üzerine beyaz bir kar
Güneşi gördükçe sel oluyor yaşlar
Buzları çözülüyor bakışların

Sevgilim ;
Bir şair ölürken
Mumlar yas tutar
Bir tenhada bin aydınlık umudu
Mısralar sessizliğin tınısı eşliğinde ağlar

Sen geçeli ömrümden çok olmadı aslında
Ya bir yağmur önceydi
Ya da bir kırağı
Son gecemiz aklımda yer tutmuş
Gözlerimi kapadığımda
Son dansımız başlıyor yıldızlara inat
Ve sen parlıyorsun yanağından düşen bir gözyaşı damlası gibi
Ve gözlerimi açtığımda çoktan gitmiş oluyorsun

Gölgelerin oyunu bu sanki
Her alacakaranlıkta sen geliyorsun yanıma
Sonra ilk ışıkla bir sis bulutu gibi dağılıyorsun kapının hemen yanında
Üstün hazır
Ayakkabılarını geçirmişsin narin ayaklarına
Sonra gidiyorsun işte...

Sen hiç gitmedin desem sana
Ne zaman ağlasam
Ne zaman gülsem
Yanımdasın desem
Komik mi kaçar
Tamam gülme
Dayanamam o derin yüreğinden düşmeye

Son cümlelerin güvencesi altında
En kısa cümlelerim olsun sana söylediğim
Ne başını ağrıtsın
Ne de gözlerine çiy yağdırsın

Mutluluk tıpkı kokun gibi terk etti beni
Bazen yolda yanımdan geçen bir kadında buluyorum seni
Ama nedense ten farklı
Mühürlenmişiz bi kere
Dokununca alev alıyor sevaplar
Ve günahlarım aklıma geliyor
Senden sonra...

Gidiyorsun sevgilim
Ama benden gidemeden ayağın tökezliyor
Anılar ayaklarına kapanmış
Çiğniyorsun
Şu endamı bir adımda yıkıyorsun



-Hadi git sevgilim ben anıları kolluyorum-



S.C
Saruhan Osmanoğlu