10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1221
Okunma

RESM-İ MAHŞERDE ÇÖZÜM
“Her şeyimsin” diyerek seviyorken beni, sen
Durduk yerde aniden; şeytan girdi kanıma
Anlamsız, biliyorum; nedensiz bir sebepten
Yemin billah ettim ben; dinime, imanıma !
Ne aradım, ne sordum; o günden sonra seni
Yerden yere çalıp ta kırdım haysiyetini
Hançer bilermiş gibi keskinleyip öfkemi
Kadir, kıymet bilmedim; kazandım nefretini
Hiç, bakmadım takvime kaç yıl geçmiş aradan ?
Dedim: “Nasıl bildiyse, öyle yapsın yaradan”
Senle yaşanmışları silmişken hafızamdan
Postacı çıka geldi elinde beyaz zarflan
Yollayan her kim ise, bir kartpostal göndermiş
Büyük harfle not düşmüş “dikkatlice bak” demiş
Alelacele yazmış, belli; eli titremiş
Bırak, imza atmayı isim dahi vermemiş
Ve o, günlerden kalma resmin geçti elime
Bir anlam veremedim daralan nefesime !
Bu ses benim mi acep yabancıyım sesime !?
Aklımı koru yarab, perde indi gözüme
Senden kalan ne varsa yırtıp, yakmıştım oysa
Felek; hesap mı sorar, oyun mu oynar yoksa ?
Elim, kolum tutuldu, uyuştu ağzım, dilim
Sol yandan geldi, vurdu; nüzul denen şey buysa
Ne el tutar, ne ayak, ne gören bir gözüm var
Nefesim tükenmeden hele son bir sözüm var
“Kuru inat yüzünden, dargın gittim sana yar
Kördüğüm aşkımıza; mahşerde bir çözüm var”
( O3 / NİSAN / 2008 )
Recep Ümit NİŞANCI