Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
vestan
vestan

Yaşamı Yaratmaya Giderken

Yorum

Yaşamı Yaratmaya Giderken

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1267

Okunma

Yaşamı Yaratmaya Giderken

Yaşamı Yaratmaya Giderken

Sımsıkı sarıldı inançlı yürekler
Bakışlar sonsuzca gülüştü
Aşkın çocukları anlar
Silahlarını yoldaşlarına bıraktılar
Sürsün diye yaşam kavgaları
Başarı dileyen umutlu yüreklerin
Yıkılmazlığından aldılar
İnançları
Kutsaldı kararları
Kapkara ıslak gözleriyle
Ardından bakan küçük bir Arap çocuğu
Sözdü ateş içinde yanan,
Kürt bebesine duyulan sevgiydi

Yaratılmalıydı yaşam
Anlamını yitirmeden kan
Yaratılmalıydı umut
Çok sıkı sarıldılar
Sımsıkı
Yaşama sarılıştı bu
Yaşam yaratılmalıydı
Son kez baktılar birbirlerine
İlk kez bakar gibi
Bembeyaz bir güzellik oldular
Kızıl taçlarıyla

Yaşam yaratılmalıydı
İşte gittiler
‘Merhaba yaşam’ diyerek gittiler
Gerçeğin özü deme
Bir bedene yerleşti yedi ayrı figür
Tüm farklılık ve ayrılıklarıyla
Gittiler
Şehrin kehanetini asarak boyunlarına
Gittiler
O uzak çölün saydam yalnızlığına
Geride,
Kentin kapısında gülen yüzleri kaldı
Bir de,
Sahipsiz tanrısal gizemi

Gizi içinde saklı bir soruydu
Künyelere kazılıydı suretleri
Gittiler
Ayın simli gölgesinde
Avuçlarında bir tarih
Geçtiler,
Zaman tünelinin mavi penceresinden
Yedi yüzük bir sihir

Yüzük,
Gülüşü kaya sertliği
Zaman,
Ağır, ağır siliyor yüzüğün kehanetini
Kil ve dilden yeniden oluşuyor putlar

Sihir içimizde yatan bir enkaz
Ansız bir çağın sızılı atmosferi
Şimdi mekân fabrika bacaları
Bir, bir değiştirmiş yüzleri
Duygular kara
Yürekler kara
Serbest piyasa dostluklar
İkilem kıskacında
Hüküm sürüyor iktidar
Hükümlü olmuşuz
Hükmettiğimiz çarkın sahte zarında
Her gün,
Biraz daha zalimleştiriyor
İçimizdeki canavarı
Her kuvvet,
Biraz daha zalimleştiriyor
İçimizdeki şeytanı

Her saltanat bir enkaz
Her enkaz,
Kokmuş bir ceset yüzüğün gizeminde
Örtülü bir toplumsal marjinal gerçeklik
Modern duygular,
Çağdaş fikirler,
Ortaçağ duvarına yapıştırılmış,
Satılık bir portre benliğimiz
Gerçeğin özü değil,
Uyarlanmış biçimi hayat
Hayatın perdesini aralamak
Siyah beyaz gözlükler ötesinde
Ve akta değişen kara hayatı kurutmak
Donuk beyinlerde
Sırrın düğümünü çözmek
Tüm gizemliliğiyle
Devirmek
Güçlendiğini sandığı sahte tahtı
Çağ imajındaki maskeleri kırmak
Eski saydam yüzleri bulmak
Yüzüğün sihirli kehanetinde

Zaman ağır, ağır örmüş
Kafataslarımızın içinde
İsimli örümcek ağlarıyla
Bir kaba sığdıramazken
Kum tanesi hacmimizi
Ufkumuz,
Bir bardak dolusu çağlayan

Yüzük
Hep sessizceydi
Çığlıkları çığlık
Dizgin bir asi attı yüzüğün aynasında
Alıntılar yapıyorum
Eski defterden bir yaprak
Değişmeyen tek mevsim
Halen hüzünlü sonbahar
Hayatın yüzünde bozuk renkler
Zaman kayıp, yitik bir mazi
Kazılı künyeler geride kaldı
Numaralı tozlu dosyada
Erkekliğin kibirli cesareti
Otuz üç dizimli kehribar yüzük

Yüzük
Şarap kadehine zehrini boşaltı yılan
Şekilsel görüntülü dijital dünya
Vicdanımız
Anlatamadığımız anlamlarla dolu
İki yanıttan oluşan bir dünya
Her yanıt,
bizi ısıran kara bir yılan
Kırık camlara yansıyan
sisli gölgeler
Parçalar bütünlüğü bir yürek
Benliğimizi parçalayan o kama, hançer
Boşaltmakta zehrini kadehimize


Bir öyküyü kirlettik buzlu bıçak ağzına
Çıplaklık
Kara kristal gibi soğuk avuçlarımızda
sancı
Değişen bir yüzü belgeleyememek
her yanıyla
Vakit geç oldu
Kapatın ışıkları


Yüzük
Bulutla örülü raylarda
Yelken açıyorum çocukluğuma
Mavi deniz gözlerimde
Eski puslu aynada
Bir yan gerçek kendi tabirinde
Büyük bir dünya küresi
Yüzüğün saydam çerçevesi
Küçük şirin sazlık bir ev
Çocukluk düşümün arka bahçesi

Yüzük ve
Çocukken de,
Büyürken de,
Tek oyuncağıydı toprağı
Kayıp bir adres benliğimiz
Buğulu simli perde gözlerin
Saydam ayın
Kristal çıplaklığında
Batan güneşin kızıllığı şimdi ülkem
Ve sen
Yüreğimden kayan bir hançer darbesi
Yüzüğün iç çığlığında
Dünya küresinde
Dipsiz kuyusuna atılmış
Yaralı toprağın gizemli sureti
Yaprak gözlü
Türkü kıvamında bir toprak
Sevda kıvamında bir özgürlük
Zaman sende
Sihir sende
Sana akıyor çocuk hayallerim
Her ufuk
Senden kalma bir uzaklık
Her uzaklık
Sana olan özlemdir

Yüzük
Solgun
Katıksız mevsim
Üşüyen duygularım
Dilimde,
hala geçmişten kalma bir ezgi
Bir öyküye uyarlamak
Yaşantısız aşklarımı
Tablonun fırça izlerini değil,
renklerini taşımak
Görüntümüzün gölgesinde

Yüzük
Kimim?
Neredeyim?
Hangi zamandayım?
Tarihin sayfasında.
Rafa kaldırılmış
tozlu bir dosya.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Yaşamı yaratmaya giderken Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yaşamı yaratmaya giderken şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaşamı Yaratmaya Giderken şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
ŞİİR KÜNYE
Tarih:
17.4.2009 19:18:52
Beğeni:
0
Okunma:
1267
Yorum:
0
Web Zaman Damgası
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL