4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1472
Okunma
şairin öksüz sevdası...
savur gitsin elde kalan ne varsa
bekleme boşuna tek umudun yarsa
o gideli yıl oldu gönlüm kendine gel
ve allahtan başka kimseye bağlama bel
biricik yar saydığın bile hain çıktıysa
düşün ki deli yüreğin hayattan bıktıysa
o vakit hiç boşuna bekleme kaybettin sen
böylesine yıkılmayı baştan hakettin sen...
yıkılsın şimdi dünya ne farkeder ki söyle
dağlar yol olsun önüme gönlümce şöyle
gülleri öksüz bırakan varsa bu dünyada
seni de bırakan elbet olacak bu deryada
hani mecnun çöle düşmüş kerem ah çekmişti
hani sen ihanete uğramış farhat dağ delmişti
ne tez unuttun o günleri söylesene aşığım
yıldızlar kayıyor sönmüş benim ışığım
efsunlu gecelerde yine tek tabancasın
kendine parya kendine bir yabancısın...
ruhlar birgün elbet yeniden dirilecek
herşeyin hesabı adaletiyle görülecek
dürülücek o vakit senin defterin kitabın
aleme ayan olacak işte o zaman bitabın
sabret ey gönlüm sabret göreceksin
onun zelil perişan olduğunu göreceksin
simsiyah saçlarına akların düştüğünü
ihanetinin belini nasıl büktüğünü
görecek sevinmeyeceksin ağlayacaksın
onu böyle gören gözlerini dağlayacaksın...
şimdi ey gönül savur el kalan ne varsa
o gitti diye eğer bu dünya sana darsa
kalk ayağa doğrul tut kaderini çal yerlere
aslan misali kükremek yakışır serdengeçtilere...
ah-u zara hasret kalan bülbüller şen olasınız
dünyamı karartan ihanetler Allahından bulasınız
Serdengeçtim haydi kalk haydi doğrul gidiyoruz
o gül tenine hasret kaldığın yare gidiyoruz
onunla ilk göz göze geldiğimiz yere gidiyoruz
ona sevdamı haykırdığım şehre gidiyoruz
onu benden ayıran zalim zehre gidiyoruz
haydi şairim haydi orada can vermeye gidiyoruz...