Aç avuçlarını
Uçsuz coğrafyalarda tenime açılsın yüreğim
Yıldızlara astığın duygulardan aman dilen
Üşüyen bedenini sallandır iplerden
Rüzgar diline dolanan şarkı olsun
Çocukça ağlayışlarını annenin dizlerine
Hasretin sinesinde acısın sol yanın…


Biçare haykırışlara sar pürmelâl duyguları
Yakamoz çarpmaları misali parçalansın hayallerin
Uzat sessizliğini karnı geniş akşamlara
Gözlerinden damlasın yüreğine her katre
İsyan kelimeleri lügatlere yazılsın
Her duygu sağanağında yak bölük pörçük düşleri
Yaşa ruhuna aşina kalanlardan…


Her şeyi dök kal bomboş , olsun kavaraca
Isıt bir kahve telvesinde arzularını
Kanasın varsın avuçlarından aşk
En virane sitemleri sar bir sigara arasına
Tutuşsun yalnızlığa mahkum ciğerlerin.
Bir off fırlat yalpalasın nağmelerin
Sürünsün her ıssızlığa doğru gözyaşı.
Kara kışlar içinde donsun imgelerin…


Eskici pazarlarında sat bütün yaşantını
İcazet makamlarından almadan izni
Kar tanelerinden bir demet yap avuçlarına
Söğüt gölgelerinde dinlendir ruhunu
Unuttuğun şehirlerde serenat yap sevdaya
Taş yürekli sevgiliye bir sitem
Terk eden sevgiliye bin lanet oku
Ama eğilme nokta kadar menfaatler önünde…



Gazap üzerine destanlar sırala
Yazılmamış şiirlere yazılmamış sözcükler ekle
Kelimelerin yüreğinde ölümsüzleşsin her imge
Beyaz güvercinlerin kanatlarında ısmarlansın sevda yüklü mektuplar
Hayatın en güzel yanı hep bizi teğet geçsin
Alacalı karmaşık hüzünler bizle
Ve bitmesin ömrümüzce
Yazabilmek arzusu içimizde…



adem efiloğlu / bir garip ademoğlu