5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1289
Okunma
Nasıl doğduk öyle gideceğiz
Bir kişilik koltukta geldik
Bir kişilik tabutta gideceğiz
Doğarken yanımızda bizi sevenler vardı
Zaman gelip göçerken de sevenler olacak
Hep yanıbaşımızda
Yazık ki bizim sevdiklerimiz
Olmuyor hep yanımızda
Süzül kabuğundan usulca
Çık git sızan ılık rüzgarla
Git küçük yaşınla uzun köyüne
Bir parça dur uzun uzun köprüde
Yırtık şortun, kirli başın üzerinde
Bekle gecer belki atlı araba
Kırbaç kırbaç, pela pale hani,
Hani asıldığın bir vakit arkasına
Hani ansızın düşüverdiğin gerçeğe
Bekle gelir belki çilek çicek çocuklar
Oyunlar, arılar, sapanlar
Hani seni eve hiç sokmadılar
Alabildiğine sokak sokak coştular
Bekle göreceksin belki
Taş taş, kumlu çakıllı yolları
O yollarda özgür akan küçük dev ırmakları
Yağmurda tertemiz su savaşları
Bekle yayılır kokusu belki
Tatar tatar yenen böreklerin
Fırında keyifle pişen sevgilerin
İlk aşka verilen nergislerin
Bekle duyarsın belki
Meydan kahvesinden süzülen
Sımsıcak amca sobetlerini
Yanağını okşayıp gecen
“Yiğenim nasılsın?” seslerini
Bekle çıkıverir belki
Öbek öbek kara kuyruklar,
Boynuzlar arkalarında derin izler bırakacaklar
Ufacik ayaklarin, hayatların içinde kaybolacaklar
Bekle bulacaksin belki
En yakınların kucak kucak şevkatlerinde
İçine işleyen canım sözlerinde
Gün doğarken bir zeytin tanesinde
Bekle, uzun bekle bulursun kendini
Belki geçerler, gelirler, görünürler
Kokarlar, duyulurlar, bulunurlar belki
Ne var ne yok sensin bir de bakarsın ki,
Yalnız, köprüde bekleyen çocuk gibi
Yalnız, ilk doğduğun gibi
By BY