5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1372
Okunma
ıslak yaǧmurlar inadına
hüzünü yazar karanlıǧa
zaman yitirmişken bakireliǧini
takılıp kalan balık aǧlarında
sürünür bir ölü gibi,
karaya vurduǧunda…
yürekler suskunluǧu savunurken
korkudan, acısız eylemlere
gülümserken…
ıslak yaǧmurlar gönderdi seni
damla damla yüreǧime
bilinmeyen evrelerden atlayarak
aştımda geldim diyerek
zamansız zamanı sevgiyle yenerek
bütün tütünler kurutulmuş
sarılarak sigaraya dönüsüp
gazlı bir çakmaǧın alevini beklerken
alevden kalan düman islerine inat
bütün gülleri toplamış zaman
kendi bünyesinde buketlerden
huzuru arayan saadet saatlerinde…
ıslak yaǧmurlar yıkamış kirli zamanı
ararken sevgiliyi gece yarısı
bilinmez kavşaklarda yürürken
geçen tramvaylar raylara tecavüz ederken
akıbeti meçhul, faili meçhul cinayetler gibi
şimdi sarar içimizi korkunun tipisi
seviyorum diyeceksin,
ama kimi…
ıslak yaǧmurlar doǧurur bereketi
çileden kurtarmak için bizi
ipek yumuşaklıǧı saçların
zaman sararken sevgilim diye
gidiyoruz yönü kestirilmeyen bir yöne
kıvrım kıvrım, büküle büküle
davet ediyorum şimdi
herkesi ıslak yaǧmurlarda sükunete…
Hasan Hüseyin Arslan, 23.03.2009, Frankfurt am Main