23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2696
Okunma

dibine vurdu bu gece şarap
aşk gibi
yoruldum
azaldım
üşüdüm
eğreti gelinlik yapan aşklardan
bu gece
şişeler toplasın kendini benden..!
ahhh bu ben…
yine bozdum düşlerimdeki oyunu
düşümde düşlediğim adamlar
gecenin dallarından sarkarken ben
nasıl da hortladılar !
yakın beni bu gece
düşmeden karanlık dehlizlere
sarhoşluğum dipsizliğe
günahlara bu gece tüm kadehler
dökülürken her yanımdan aşk
bu sefilliğin şerefine…
bağbozumlarında yırtınan ben
acıyor içim
nerde beni emziren !
ondan aldığım gözlerim
sırra kadem güzelliğim
saçlarımı kestim
gece karasıydı en son
inerken omuzlarımdan
üzerimde ağır bir parfüm kokusu
sanma süründüğümden
sadece düş yorgunluğu…
içimde doğmamış çocuklar
ölüme susuyorlar
ilk nikotin baygınlığım gibi
sarhoş…
yırtıp attığım öyküler kadar nahoş
iç kentlerine yerleşemediğim adamlar
yılgın
hırçın
ahlak abideleri
nerelerdesiniz…
nerede unuttunuz beni…!
Ahhh şiirlerim...
Kimin yırtık dudaklarında şimdi
Kimin ırzına geçmekte kelimeler
Hani o içimdeki hayvana rağmen yazdığım
Hayattan avans alırken sevdaları
Hatırladığım kadarıyla insanlığım...
Şimdi bir utanç boğar beni
Bunca süslü kelime
Bunca ezber
Nasıl hayatımdan uzak düşer de
Şiirlere iner…
Sevgi Kaya 2009
"büyümek için zamana ihtiyacım var..belki de yaşlanmadan öleceğim..."