"Hüzün bir başka yüzün
Yüzün bir başka hüzün"



Gölgeler düştükce yamaçlara
Çağıldıyor isyan
İğne deliği kadar umut
Sızdırmıyor karanlık...


Yaşamak sandığın, gülüm
Diken içinde yol almak değil mi .?
Yere düşen yaprağın
Dalla kavuşmuşluğu görülmüş müdür?



Düşünki her akşam bir ihtilal sancısına gebe
Yanılgılar seherde doğuracak sızıyı
Tebdili kıyafet şimdi bütün duygular...
Zifiri yorgan gibi örtüyor gece
Ağrıyan gün dönümünde
Gururdan çeteleşmiş yüreğe...



Düşte fotoğraflar yakıyor kendini
Mülteci yanların ırmak çağlamasında
Gizlerin sus pus olduğu an
Duman duman
Kapkara...


Günceler düşüldü kaleme
Ve bir generalin parmak ucunda
Darbe isyanla kavruk
Ucu yanık resimde...
Dokunsam da aynada silinmez
Aksindeki gözyaşı...



Kırık bir hikâye
Kararan akşamlarda
Susardı türküler
Şakağından vurulurdu yıldızlar
Samanyolu darmadağınık
Samanyolu savruk
Düşerdi saçlarıma...



Bütün maviler yasak
Dolunaya inatla
Silinir mi ki... Sussam bu hezeyan...



Hüzün,
Gardırobun en nadide giysisi
Yüzüm,
Çekingen çiçeklerin solma deminde gibi
İnadına susarım
Yeri gelir inadına gün dolusu ağlarım...


Kuruturum sonra
Tanıklığı olmasın diye
Nemli yüzümü
Gün ışımalarında...