8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1074
Okunma
Öylesi titrek eşler hisler ve diller
Alıp gitmektesin onları karlardan
Tutuşan odun
Küfreden buzağı
İki ölüm iki dirim
Hangi yolun çıkışı
Buluşmanın dehşeti
Bilir gözlerinde hain bakışı
Bilir de getiremez renkteki akını
Hissiz bir yalancı
Getirin oğulları
Öldürün kadınları
Diri tutun korkuları
Mürekkebin dibine sığındın
Ey mavim!
Bugün yüzün bulutsuz
Ayrışma
Karış denize
Su vakti heceleri kin beslemez
Kalbi tabiat ile mühürler
Diller mi anlar hisler mi
Vah!
Yavrusuna taş atan kurt tuzakları
Kıyma ocağı tıkalı babaya
Ateş böceği cehennemde seni bekler
Ham dünya kızıl bir tayın dilinde dönmez
Şaha susadık miras kıldık
Aşık dilleri
Bil bilme
Gör görme
Kaç matem saati geçti ki
Yarını hor, yarını hakir, yarını küs sandın
Yüzün yer, gök, su
Aşk tapınakları topraktan bir bebek çıkarır
Ağlarsın büyür diye
İhtiyar içine bakmaz mısın şimdi
O kahkahalara boğuluyor
Gri mermerden kapıların içinde çirkin hayvan
Kalbini üzerinde taşır aşk düşlerinde
Roj Özlem Aksoy