5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1030
Okunma

Kırmızının tonlarını
Taşıyordu
Çocuk masumluğundaki
Sahipsiz gözbebeklerin
Bir affedilmez kini
Doyasıya ve inadına
Yaşıyordu
Belki bu yük
…belki bu şüphe
.....bu endişe
.........bu nefret
Kendini aşıyordu
Oysa
Uçsuz bucaksızdı
İçinde ki toprak
Ve kırmızıydı
Bereket taşıyordu
Sen ne dersen de
Karanlık
Ne söylerse söylesin
Gözlerindeki kırmızıyla
Yüreğinde bir yerlerde
Aklının bir köşesinde
Eminim
Tüm beyazlığıyla
…..ve berraklığıyla
Gün ışıyordu
Ve bulutları aralayan
Seni kuşanmış
Gök kuşağının altındaki adam
Kısmetine…
…. Kaderine
Ve hatalarının pişmanlığına
Dolu dizgin
Pupa yelken
Koşuyor…
Koşuyordu
Ve diyordu ki
Ben
Yalnız ben
Unutulmaz aşkların
Son maraton eri
Ve yalnızlık şimşeklerinin
Kırmızı paratoneri
Yoruldum
Yıprandım
Ayak izlerim
Çok üşüyordu….