3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
965
Okunma
hani
geceler boyu gülümsemelerimiz
yokluğunun en dumansız hallerinde
sarılıyorum
senin olmadığın resimlerimize
hani
sabahların başlangıcında uyanışlarımız
en demli çayı yudumlayışın
hani
esmer bir gölge misali yaklaşman yakınıma
alev topu buseni kondurman dudaklarıma
gün olur da
ellerini sallayıp umutlarıma
kayboluşun koyar o zaman
içimdeki hiç büyümeyen çocuğa
gitme diyemez öpüşlerinden yoksun dudaklarım
gitme
ellerini kaldırıp gökyüzüne
veda etme
sevda kokarr kentin tüm sarhoşları
her şarap açılışında
yudumlarlken seni bir daha
yok olmaz senliliğin
şarabın ardında
hani
gözleride açan çiçekler
çoğu çingenenin
ekmek parası
hani
kazağımın üstündeki saçının teli
burnumdaki kokun en öldürürcesne
gitme
gidişin en çok incitir içimdeki çocuğu
isyan eder sarhoş alemi
kaybeder senliliğn mutluluğunu
gitme...