Her batan günün kızıllığında
Solan ümidimdir, azalan ömür
Tükenen her günün yalnızlığında
Islanan gönüldür, hüzün yağmurunda

Sevda ikliminden eksilen günlere
Bazen efkarlanır, bazen yanarım
Kapatırım gözlerimi sensizliğe
Gözlerin dokunur gözlerime
O an, işte o an dalarım…

Yakalarım yinede eteğinden
Ümit kırıntılarımı, hasbelkader
Yıkarım, kırkikindi yağmurlarında
Tertemiz, ak pak oluncaya kadar
Sararım, atlas bohçalara güzelce
Eğreti zamane aşklara inat
Saklarım gecenin koynuna gizlice
Ölüm sessizliğince
Yüreğimin en derininde, kutsarım
O an, işte o an susarım….

Susarım gecelere,
Susarım gözlerine
Susarım sensizliğe
Susarım sessizliğe
Susarım……


İçli bir şarkı olur hayat
Firak makamında,
Bir kırık kemandır, heyhat!
Dolanıp dururum notalarında
Dokunsa da bam teline,
İnceden ince
Dalarım o an, sessizliğe
Sessiz gecelerde, sensizliğe
O an gözlerin dokunur gözlerime
Yanarım…
İşte,işte o an susarım…
Susarım gecelere
Susarım sessizliğe
Susarım gözlerine…

Vuslata veda vaktidir aslında
Simsiyah gece
Kıyamam, direnirim yinede
Gücüm yettiğince…
Sabahı beklerim öylece
Ve her sabah yeniden doğarım
Yeni başlayan güne
Açılır ümitlerim yeniden,
Özenle sakladığım yerinden
Ve sevda düşer yüreğime,
Dokunur gözlerin gözlerime
Susarım….
Susarım gözlerine…




13.02.2009/ist