13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2945
Okunma

Ne zaman düş kurmaya kalksam
Rastlarım çocukluğuma
İlk uğrak yerim olurdu
Kaf dağı daima…
Aklıma gelince emellerim
Hemen düşler de gezerdim
Hala duruyor mu diye
Kaf dağında bisikletim…
Onun hasretiyle geçmişti daim
Tüm çocukluk günlerim
Ben o zamanlar üçtekerli bisiklete
Ancak düşlerim de bine bilirdim…
Geçmişi anarken böyle
Derin bir uykuya dalmışım
Sallanan koltuğumun üzerinde
Terlemeye başlamışım…
Çıkmıştım uyur uyumaz
Uzun bir düş yolculuğuna
Az kalmıştı çok az,
Kaf Dağı’na…
Ne göreyim birden
Düş dünyam da gezinirken
Çocukluğumun üç tekerli bisikleti
Karşımda durmuyor mu sahiden !…
Tüm özlem yıllarımı geriye ittim
Önce didonunu okşadı biraz ellerim
Sonra da ürkek bir şekil de
Onun üzerine bindim…
Uyandığım da ise gerçek şuydu;
Oğlum “baba bana bisiklet al” diyeli
Hayli uzun zaman olmuştu
Her iş dönüşümde sitemler yağdırıyordu…
Yani oğlumda üçtekerli bisiklet istiyordu
O da aynı çocukluğum da ki gibi arzuluyordu
Koskoca ihmal taşları çarşıya giderken
Yağmur olup başıma yağıp durdu…
*
Kulaklarımda oğlumun sesi çınlıyordu
Bisiklet için dolaşırken ben çarşı da
Sanki iki kalp de aynı an da çarpıyordu
Biri benim, biri de oğlumun kalbi oluyordu…
=========
======================
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
======================