7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1937
Okunma

Osman Çavuş
“- Osman Çavuş’ta
gümüş kakmalı bir eyer takımı vardı
üzengisine basıp at sırtına atlardı”
eyerde “çavış” yazılı, bir halı heybe
at başında nazar boncuklu terbiye
“-Osman Çavış’ın beyaz at, gemini azıya aldı mı
kuyruğunu savurur, kasılırdı
koşarken şahlanırdı, nası emme ta öyle
avsınnatdırı duru(r)du nazar dokanacak maazallah deye
teri soğusun diye dolaştırılırdı
üsdünde Isfahan halı”
“kırat gemin(i) almış ta yol mu dayanır•
nazlı yar uykudan uyur-uyanır.”
“ee işte bu atın bu takımların sahabı Osman Çavış
demedi gambır felek,.. gepeğenş, bi(r) ğış
emeriyne galağaldı, Goca Hesne..
Goca Hesne, Hesne Ğelinidi o zamannar
önüşe Hesnee, sonura da Goca Hesne oldu, Hesnece
çocuklarını adam yerine gomadılar,
yetimimiz demediler, gollamadılar
emme o Hesnece..
adam etti
yetimleri..
variyetde olunşa,
dediğim o
ıçcık da atadan gelecek de(ğil) mi
asalet altından gıymatlı
altın çamıra düşse gene altındır deler hanı
asalet yere düşer mi
hincikinner.. zengine tamah ediyo,
at ölür,
itlere bayram olur ya hani
“atnınan avrat mıı
goçyiğidin bahtına” demişler
garibenin yavıklısını
ele gelin etmişler..
beni(m)ki
benden getdikten keyri
neyneyen atı, neyneyen eğeri
ata, eğer.. eğere; er(kek) gereği(r)