6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1225
Okunma

yaşamaktan değil;
yaşantının gel-git lerinden sızlanışım.
doğanın hiddetinden değil,
fikirlerin çıkmazından yaşlanışım.
umutlar ufka çıksaydı eğer,
aklanmazdı ki saçlarım.
ne;gün gördüm dostluk ortasında,
ne; oturup sohbetin belini kırdım sevdiklerimle.
rüzgarlar hep aldı götürdü beni,
savurdu dört bir yana,
bir sevdicek eli değmedi ki ;hiç saçlarıma...
erteledim böylece hep zamanı,
zamandan ziyade huzurlu yaşamı.
uyuyup kalmak varken;
kuşluk vaktinin ardına kadar,
saatlerim hep kurulmuştu ezan vaktine.
uyanışım karanlık zamanlara denkti;
ve böyle işte;
ertelenen düşler gelmedi ki geriye..
aynalar ile yüzleşiyorum artık,
o korkmuşluğu atıp üzerimden,
kendimi seviyorum yeni baştan.
sıcak bir tebessüm yayılıyor yine yeniden,
dudaklarımın çocuksu kıvrımından.
yeniden ediniyorum sevincimi,
dudaklarıma şarkıları öğretiyorum,
adım atmaya başlıyorum yeniden,
yine yeniden,
o incecik sevda köprüsüne.
kırılgan zamanlar geçip gitti bak,
gönül aldırmıyor gayri çalkantılara,
ne giden ilkbahara,ne buz ayazlara..
gönül aşk olanı istiyor;
şimdiden sonra,
hadi sen çağır ay beyazım geriye,
o küskün hayalleri...
benim karanlığım