Çöl uzun.........

yolculuk yorucu.........

yüreğim kupkuruydu..........

çıplak ayaklarım kum tanelerini savururken dört yana,

ateşin kızıllığında beni bekliyordu bedevi......

bedevi,binlerce yaşındaydı...

tuzluydu saçları,ıslaktı.....

yedi deniz bilirdi,

yedi iklim görmüştü...

selam sana ey bedevi...

bildiğin onca şey varken bu suskunluk neden?

........................

ben susmuyorum,

çaresizim bedevi..

nice anahtarlar denediler,

şifreyi bilmezdiler...

yanıldılar...

kelebekler uçurdum umut adına...

hiçbiri sevgiliyi bulmadı,aldandım...

ben beklerim de,

ömür sınırlıdır...

bir gün bedenle düşer toprağa.....

çaresizlik varsa..........budur.........

..........................

boğazımda kilitlendi sancılar...

dönüyorum yaşamın gerçeğine....

saçlarımı savuruyor sam yeli...

umudum var yine de,

börtü-böceğe, sayısız canlıya yaşam veren,

sonsuz SEVGİLİ,

neden bilmesin beni....

bilir dimi bedevi.....

kim bilir mutluluk yakındır belki........



26/11/2008

* REHİN