7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2374
Okunma

Atlar
akşam üzerleri
yolma tarlası dönüşü
düz ova yollarında
heybeleri boş su testili
palanlı eşekliler, yayalar
ve sırtları bebekli
emzikli,
boyu yüklü
yoşuk fistanlı analar
bol gömlekli,
boynu mendilli
karayağız delikanlılar
ve altlarında
alev rengi
kuyruğu düğülü atlar,
taylar, güreler , kısraklar
beygirler, kunnacılar , dalaplar
gemleri çekilince yeleleri kabarır
tırıs gidene eşgin gelen yanaşır
rahvan giden atlar “dehhh!”lenir mahmuzlanır
dörtnala uçan atların
arka ayakları
ön ayaklarını geçer
yürekleri kaldırır nal şakırtıları
doru atlar, kızıl atlar, kır atlar
kiminin ayağı sekili,
kiminin akmalı,
kimisi sakar
soluk-soluğa biner,
terlemiş olurlar
ve yarıştan
asla kopmazlar
başa baş kalırlar
KELİMELER:
yoşuk: solgun, rengi atmış, güneşte eskimiş
düğü : düğüm
düğülü: düğümlü, düğümlenmiş, bağlanmış, iki şeyin düğümlenmesi değil, kendisi ile düğümlü
güre: yaşından büyük tay
kısrak: doğurma çağındaki at
kunnacı/kunlacı : gebe, hamile
dalap: (eşeklerde) dişilerde çiftleşme isteği
eşkin: atın hızlı yürümesi
doru: kırmızı ile siyah arası renk
sakar: alındaki beyazlık
başa-baş: biri diğerinin ne önünde, ne arkasında, aynı hizada, burun-buruna