Hatrıma Düştü

Hutbeler okundu bir Cuma günü
Tunç tolgalı Alparslan cenge yürüdü
Malazgirt’te düşman;
Gündüz hilali gördü
Misafirlik değil,
Anadolu’da ev sahipliği düştü

Sıvazladı Akşemseddin, yiğit sırtını
Anlattı bu fethin büyük sırrını
Boş lafza değil,
Peygamberin sözüne atıf düştü

Çekilse de zincirler boğaza,
Türkün gemisi karada yürüdü
Yükselse de Bizansın duvarı semaya,
Fatih’in topları surları dövdü
Masal değil;
Tarihe yaman bir not düştü

Ömer adaleti dağıttı cihana
Hain başı alırken kılıcının bir yüzü,
Bir yüzü yaptı bülbüllere yuva
Zulmet değil,
Mührüme fazilet düştü

Neden kırmızı bu toprak,
Bu isimsiz şehitler kim?
Anıtlar, abideler…
Sessiz sesiz ağlayan tepeler
Anlatamadım;
Lisanıma lal düştü

Sinan’dan mimari, Yunus’tan şiirler
Âşık Veysel’den ezgiler,
Mevlana’dan hoşgörü
Anlattı beni bana asırlar boyu
Miras değil,
Hakkıma emanet düştü


Bosna’da Kabil’de
Ahıska’da Filistin’de
Kardeşlerim hep biçare
Bomba üstüne füze
Zalim kan kustu
Neş’e değil,
Sazıma ağıt düştü




Ayrı ayrı her biri,
Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve diğerleri
Gerçekleştirmeliyiz artık bu düşü,
Çözülmek değil,
Bugün bize bağlanmak düştü

En güzel fidanlar yetişir burada
Öz kültürüyle ermek için kızıl elmaya,
Türkün gücü neymiş görsün bütün dünya
Atalet değil,
Ecdadımdan bana alın teri düştü

Ne kadar kaynarsa kaynasın kazanlar,
Ama bizi bozmaz bu oyunlar
Zamanı geldiğinden ötürü
Geride durmak değil;
Alemin nizamı yine bize düştü

Nice destanlar yazıldı, söylendi bu topraklarda,
Her vatan evladı, yoğruldu bununla
Nice şairler, ozanlar söyledi en güzel sözü
Haddime âşıklık değil,
Hatırıma bir lahza kelam düştü