4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1307
Okunma

Materyalist bir şehirde bir gece anatomisi – deneme -
Sakin ve emin adımlarla kavradı sessizlik
şehri,
Sokak sokak dolaşıp girdi
koynuna gecenin
Soğuktu beton duvarlar,anlamı yoktu hiçbir hecenin
“püf” dedi rüzgâr, gözleri yaşlıydı,
Teker teker söndürdü ışıkları.
Saatler gece yarısı
Zaman yarına gebe artık…
Kediler çöpleri döktüler,
Naraları ayyuka çıktı.
Sokak lambalarının gedikli kiracıları,
Tek cüretkâr onlardı zamana karşı,
Ve bir de aşksız gecelerin insanları…
Duyulmada sokaktan sokağa isyankâr haykırışları,
Zaman sancılıdır artık…
Kıvrıldı sessizlik yeniden,
Sızdı duvarlar arasına.
Gün ağarmadaydı bulutlar ardında.
Islak sokakların yolcuları vardı tek tük
Gözlerinde aşksızlığın ağırlığıyla yürüyen...
Çocuk ağlamaları duyuldu uzak yakın evlerden,
İniltiler,iç çekmeler izbe köşelerden,
Soba çıtırtıları,kapı gıcırtıları,küfürler… derken,
Sessizlik sindi,
büzüldü ve sustu inceden…
sessizlik sustu...
Şehrin donuk yüzlü insanları,
Gördüler ki güneş yine puslu.
Saatler yarına karşı,
Zaman artık yarını doğurmuştu…