-Bir şiirlik ömrümü
senin için harcıyorum Su
anla beni-







İçtiğim tüm sulardan özge
bildiğim tüm dualardan karmaşık
geçtiğim tüm yollardan bakir
gördüğüm tüm yıldızlardan uzak
gözleri alev mavisi bebeği yeşil
özüne karıştığım şafak

Anla leke korkusu
kirletilecek kadar ucuz ve çok
andıkça saklanacak
ve yıkandıkça aklanacak kadar az
belki de hiç yok

Anla gökçe su
gök en has yavuklu
ak bir bulut yığınıyken
bağrında hıçkırdığın

Anla badem çiçeği kokusu
toprağa karışır yüzündeki ölü aşk izi
er ya da geç her baharın

Bir sevişmelik hiçlik yaşamın
.
.
.
.
.
.

Belki ayrışımına yazılmış
yok oluş yarınımız
belki hoşça kalamadığımız
ayrılıktan çıplak yanımız

Önü sonu insanız
.
.
.
.
.

Ah kusurlu sevda
ah hasarlı bakış
ah kırılgan nakış
el değmedik kanamalı göz
adını koyamadığım sevgili
hızına yetişemediğim dün
ah erguvanî barış

Bir türkü söyle dilimde
kimse öldüremesin seni






-konuşulmamış ne varsa sana dair
duyumsarım anlatamam
kurtarmak isterim kendimi
kaçamam asal benimden
aklım alacakaranlık Su-

MGA