3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1350
Okunma

umuda yürüyüşün gecmişten günümüze ulaşılmamış hüzünlü hikayesi
yürüdük
avuclarımızda tensel sıcaklığını bırakıp
sevgililerin
tanyerinde
özgürlük şafağına gidiyorduk
izbe dehlizlerinden geçip.
bir kentin bögrünü deliyorduk...
fabrikadan.
tarladan.
okullardan.sokaktan
temmuzun yakıcı sıcağından
oluk.oluk meydana akıyorduk
ameleydik.
işciydik.
ırgattık emekçiydik
yanık izi.yağ lekesi.
pamuk tozu
ve toprak kokusu
gectiğimiz caddeleri
cok yönlü renklere boyuyorduk...
ensemizde kırıkkale dipciği.
sırtımızda cop izi
yıldıramazdı bizi
hükümdar olamazdı eşkiyalar dünyaya
biz türkülerimizi söylüyorduk...
ertelenmiş aşklar.yazılmamış mektuplar.
ıskalanmış yaşamlardık
güneşli güzel günlereydi sevdamız
yolculuk tanyerine
özgürlük şafağına yürüyorduk...