akşam haberlerden etkilendim sabah bu satırlar yürekten parça parça kağıtsız kalemsiz sitenin başında döküldü dileğim huzur barış
dükkanlar kapalı ekmek yok ışıklar sönük gaz lambasında yağ yok dışarıda sıfırın altında soğuk sobada kömür yok el ayak buz çocuklarım donuk...
gökyüzü simsiyah bombalar füzeler cirit atıyor çocuklar aç üstü yorgansız uyku bir iki saat sak yatılıyor korku kabus çoğunluk...
sonuçta ben anayım bu vahşete ne kadar dayanayım...
suçumuz ne bir bilsem masum sefil savunmasızlık mı ? müslümanlık mı ?
tarihten belli başına siyah yas bağlamış dolanırım hangi acımı neyle sarayım dünya seyirci mi halime doğuştan mı bahtı karalıyım...
Feride Temel Almanya 07-01-2009
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şuan gözümün önünde dudakları korkudan kapanmayan, ve bütün vücudu ile tir tir titreyen bir kız çocuğunun hayali var. Bu katliam başladığı günden düştü hafızama, bir haber arasında. Günlerdir de gözümün önünden gitmiyor. Korkudan konuşmayı bırakın ağlayamıyor bile. Yanaklarında yaşlar var ama onlar bile korkudan damlayamıyor. Sürekli düşen bombaların, can alan mermilerin arasındaki o hengamede, bir kız çocuğu öyle çırpınıyor.
Aklıma geldikçe içimi isyanların kapladığı, aklıma geldikçe bir şeyler yapmak gerekliliğini bütün varlığımla hissettiğim dokuz-on yaşlarında minik bir kız çocuğu. Dehşetle düşünüyorum. Bu kız benim kızım olabilirdi pekala. Benimde o yaşlarda bir kızım var çünkü. Ve orada bizim göremediğimiz orada bu çocuklardan yüzlercesi hunharca katledildi birkaç gün içerisinde.
Ve o kız çocuğu şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerle vicdanıma sesleniyor her dakika. Uyuma diyor, uyursan bir gün senin de çocukların böyle olacak. Çok net anlıyorum ki, bu ateş sadece düştüğü yeri yakmayan cinsten. Çünkü söz konusu çocuklar ise ve sizde bir anne kalbi taşıyorsanız, acıyı anlamak için, ille de o acının içerisinde yaşamak gerekmediğini çok iyi anlıyorsunuz sonuçta..
Sözde medeniyet asrının riyakarlığına haykırırcasına en anne yanıma sesleniyor o kız çocuğu, korkularını kilometrelerce öteden hissettirerek.
Bu vahşete sessiz kalmak demek zulme ortak olmak demektir. Çünkü dökülen kanlar mazlumun masumun kanıdır. Bu nedenle “insanım” diyen herkesin ve bilfiil insanlığın toplanması ve bu dehşeti durdurması gerekmektedir. Çünkü yeryüzündeki bütün mazlumlar kardeştir.
Gazze’de ki bu saldırı İsrail’in son altmış yılda yaptığı saldırıların en kanlısı en acımasızı arasında yerini alırken, beş-altı gün içerisinde 500 ü aşkın kişi hayatını kaybetmiştir. Bunların en az 150 sinin çocuk, 100 kadarının da kadın olduğunu düşünürsek, sus pus olan dünyanın da ne kadar büyük bir vebal altına girdiğini gayet net anlayabiliriz. Gerçi türkün tarihi böyle katliamları çok iyi tanıyor, bu kadar dünya milleti arasında en fazla duyarlılık göstermesinin sebeplerinden birisi de bu olabilir pekala. Hemen hemen her şehrimizde insanlar sokaklara dökülürken, medeni ve insan hakları telalığı yapan, sözde demokrasilerin riyakar papağanları nerede? Sahi nerede ezilmiş hakların savunucuları. Sizce de tuhaf değil mi bütün dünyanın bu suç manzaralı sus pus hali.
İsrail; sınırları henüz tamamlanamamış, sürekli yayılma politikası izleyen, nasılsa bütün dünya beni destekliyor diyerek istediği zulmü rahatlıkla yapan bir ülke(!) Hem bu öyle bir yayılım ki, kapsamına ileride Türkiye de girmekte! Dehşet!
Evet, medeniyetin göbeğinde yapılan bu insan katliamlarına “savunma hakkı” diyebilecek kadar alçaklaşan ABD, Avrupa Birliği ve vicdanının esnekliği bir kere daha kanıtlanan Birleşmiş Milletlerin arkasına sığınıp, aldığı radikal destekle elini kolunu sallayarak rahatça vahşet sergileyen bir ülke !
Aslında ülke demek çok yanlış olur, zira İsrail zaten terörün kendisidir. “Haganah” adlı Siyonist bir terör örgütü tarafından, Aslında Filistin halkına ait topraklar üzerinde, yine terörüst faaliyetler sonucu kurulan, hala da teröristlerce yönetilen İsrail bu gün küresel terörü tahrik eden en önemli terör bileşenidir.( Haganah, henüz İsrail devleti kurulmamışken, Dünya Siyonist Örgütü’nün Filistin’deki Yahudi cemaatini ("Yishuv") korumak ve diasporadan gelen göçmenleri kollamak için kurduğu milis gücüydü.) Gerek işgal altında tuttuğu, gerekse dünyanın değişik yerlerinde terör eylemlerine ısrarla devam eden, dolayısı ile bu amaçla kurulan bir oluşumdur İsrail.
Ama maalesef, daha dün Afganistan’a, Irak’a ve bilumum yerlere güya, sözüm ona terörü engellemek yok etmek adına yerleşen ve gittiği her yerde evvela masum ve mazlum insanları yok eden asıl yayılmacı güç olan ABD, bu gün bu saldırılara karşı, kör sağır ve dilsizdir. Dahası, bu zulmü masum göstermek adına alçakça “savunma hakkı” ifadesini kullanabilmektedir. Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Hangi demokratik düşünce böyle bir vahşeti haklı gösterebilir?
Meselenin en önemli ayrıntısı ise bu gün modern dünya soykırımlarının aktif alanı her ne hikmetse yine İslam coğrafyası olmasıdır. Tıpkı dün, ondan evvelki gün olduğu gibi. Ve haçlının bu Yahudi katliamları karşısında sus pus olma zihniyetinin izahı da ancak bununla mümkündür. Bu satırları yazarken kıyas yapma niyetim hiç yoktu. Ama birkaç gün içerisinde, zorla zapt edilen küçücük bir toprak parçası üzerinde en az on bir camimin yerle bir edilmesi başka nasıl izah edilebilirdi ki? Asırlarca haçlının yapamadığını siyonistlerin yaptığını görmek medeni batı(!) yı sadece memnun eder. Şimdiki gibi!
Bu zulme isyan eden ise sadece hep mazlumlar, ve Müslümanlar ise eğer, Müslüman aleminin hemen toparlanması ve gereken birliğin sağlanması lazımdır.
Emperyalist emellerle beslenen lokal bölünmelerin asıl sebebinin bu gün meydana gelen bu hadise ile dolaylı değil direkt bağlantısı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Gerek etnik manada, gerekse inanç bağlamında yaşatılan bu bölünmelerin son bulması için GAZZE’de yaşatılan vahşetin bir son nokta noktası olması gerekir.
Çünkü yeryüzündeki tüm mazlumlar ancak ve ancak kardeştir! Kargülü ALMILA
duyarlı dusuncenızden oturu sızı kutlarım aynı duygu ve dusunceler hepımızın onlar ıcın allahtan baska kımse yok gorduk bunu dua edelım allah yar ve yardımcıları olsun selam ve dua ıle kalemınız daım olsun
Kutluyorum Ana yüreginizi, sorgulama da cok yerindeydi, hep birilerinin dur demesini bekleriz ama o kadar cok ki bu savastan faydalanan, bunun icindir ki kimse gercekten barisi istemiyor. Zulmün ve kanin bir an önce durmasi dilegiyle kutluyorum.
BATILI DEVLETLER ARKASINDA OLMASA İSRAİL BÖLGEDE SLİNİR GİDER.
İŞTE BATI MEDENİYETİ !
İŞTE MEDENİYET VAHŞETİ !
İŞTE VAHŞİ BATI !
ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN.
SELAM ve DUA İLE.
GaZZe’De KaDıN oLMaK
Ne makyajı kardeşim kan dolu bir deryada Yalın ayak gezmektir Gazze’de kadın olmak Canlı cenaze gibi dolaşıp durmak ya da Hayatından bezmektir Gazze’de kadın olmak
Altın tepside zulüm medeniyet bu denmiş İtaat etmeyenler ayaktaki dikenmiş Merhametler biterken vicdan çoktan tükenmiş İnsanlığı ezmektir Gazze’de kadın olmak
Zalimler hüküm verir tek celseli davada Bomba füze beklenir yüz binlerce yuvada Safi barut yüklenmiş boz bulanık havada Kan kokusu sezmektir Gazze’de kadın olmak
Artık nikahlanmıştır işgâlde vatanıyla Nasıl başa çıkacak İsraİl şeytanıyla Kocasının cesedi çocuğunun kanıyla Geleceği çizmektir Gazze’de kadın olmak
Sağırlara seslenir “Bizi Kurtarın” diye Derdini anlatamaz ne avama ne beye İnsanlığın utancı boynundaki kolyeye Nice dertler dizmektir Gazze’de kadın olmak
Şenaatler işlenir altında gök kubbenin Mermi göğsünü bulur çığlık atan gebenin Bin bir acı çekerek doğurduğu bebenin Mezarını kazmaktır Gazze’de kadın olmak
Kimi “Onlar Araplar” kimi “Diyalog” derken Müslümanım diyenler zulme yardım ederken İki dinli liderler türlü herzeler yerken Kan içinde yüzmektir Gazze’de kadın olmak
HİDDETÎ der kan ile kirletilirken çevre Yahudi’nin bitişi gelinilen son evre İnsanlığın öldüğü yaşanılan bu devre “Tek yol İslam” yazmaktır Gazze’de kadın olmak
tarihten belli başına siyah yas bağlamış dolanırım
Benzetme güzeldi can. O kara ve karanlığı bu gün ülkeme taşımak isteyen zihniyet de büyümekte. Gören göz hisseden yürek bol olur inşallah. Sevgiyle kalın.
Evet, Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Yalnız Müslüman oldukları için değil oradaki insanların,insan oldukları için çocukların, kadınların yok edilişine ağlayışımız. Hiç bir ülke, hiç bir ülke insanına bu tür vahşeti yapma hakkı yoktur ve olmamalıdır.
Bu gün Arap ülkeleri Türkiye deki insanlar kadar ses çıkartmamakta olan vahşeti bir filim izler gibi izlemekteler. Herkes Petrolun ve cebindeki paranın kölesi olmuş, tembel tembel oldukları yerde oturmaktalar. Nedenlerini çok arkadaşım yazdı ben de aynı nedenleri tekrar etmek istemiyorum. Hepimiz yüreklerimiz kan ağlayarak izliyoruz çocukların gözlerindeki acıları ve parçalanan bedenlerini gördükçe
Yazmış olduğunuz şiir baştan sona muhteşem. Herkesin okuyup kendi payına düşeni alması gerek bu dizelerden. Umarım İsrail gibi kimseye saygı duymayan milletler bir an önce kendi kanlarında boğulup, yeryüzünden yok olurlar. Bunların başında da ABD gelmektedir tabi ki.
Kaleminizi kutluyorum. Duyarlı ve mesajlar veren yüreğinize teşekkür ederim. sevgiler anne olan ve anne gibi düşünen yüreğinize
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.