10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1835
Okunma

Ferace
Ferace
“-vahtın hatırı sayılır zenginlerden biri
bi Aziz Usta varımış
olcag ya, deyelim Ismayıl deye hırsızın biri
bunun evini yarmaya gakmış
adam evine giren hırsızı govalarkana
hırsız Ismayıl düşmüş, cumburlop
balkunun gorkuluğundan aşşa
hırsızın ayağı gırılınça
tabi gaçamamış, yaka-paça yakalanmış
derdest kelepçeklenmiş,
dooru gadı’nın huzuruna çıkarılmış
gadı efendi buna bi zılgıt çekiyo
bir azametle
yörüyo Ismayıl’ın üsdüne
“-bre melun, utanmaz mısın
bu yaşda hırsızlık yapmaya
daşı sıksan suyunu çıkarısın
haram, günah nedir bilmez misin
deregap atın bu deyyusu zındana
gözüm görmesin..
hanyayı-gonyayı bellesin
alın teri dökmeden
garın doyma(ya)cağını
ümmet-i müslümanın
çoluk-çocunun ırızgını
cebellezi etmeyi örensin”
hırsız dakımı pretik akıllı olu(r) yaa
senin hırsız Ismayıl etiraz etmiş
“-efendim ben ne çaldım ki
bu memlekette adalet yok mu
siz beni neyye zındana atıyo(rsu)nuz
benim suçum güna(hı)m ne” demiş
gadı evelemiş, gevelemiş,
netçe de “haklısın” demiş
tabii Ismayıl’a bi dirayet gelmiş
yüklendikçe-yüklenmiş gadı efendiye..
hak-hukuk, din-iman, mintan,
adalet-madalet, Allah ne verdiyse
“-asıl davacı beni(m)n, ben
Aziz Ustanın gorkuluklarının
çürüğ-olması yüzünden
balkundan düşdüm,
bakın bi baca(ğı)m gırıldı
yetmeyo ğibi bi de gırık bacamına
beni kodese dıkmaya gakıyon
bacam gangren oluusa,
ben çoluk-çocu(ğu)ma nası(l) nafaka temin etcen,
dövlet bakacak mı onnara
ben bu adamın evinden ne çalmışıyın
sen beni neynen suşlayon
hankı ganunnan beni dama dıkıyon
“yavız hırsız ev sahabını basdırı” misali
gadı efendi hırsıza ne desin hinci
canı sıkılmış,
öykesini Aziz Usdadan almaya galkışmış
bu defa da hışımla
Aziz Usdanın üsdüne yörümüş
“-Aziz Usdaaa, bre Aziz Usda ,
ne diye sa(ğ)lam yapmazsın
gorkulukları,
bi de usda olacaksın
yaptığın evlerde
böyleyse eğer
vay ümmet-i müslümanın haline
bakalım daha
sayende
ne canlar telef olacak,
kim bilir ne vatandaşların canı yanacak
bak! vatandaş senin yüzünden
balkundan düştü,
ayağı gırıldı,
dıkayım seni içeri de
aklın başına gelsin
bakalım bi da, böyle bina eder misin
üsdelik adın da usda ha! Aziz Usda
atın bu usda bozuntusunu zındana”
herkeş baka-galmış gadı efendiye
bu döyüs ne deyyo deye
bu sefte de Aziz Usda diklenmiş
“-neyye”
gadı efendi daha sertçe
“-balkun gorkuluklarını
sağlam yapsaydın” demiş
boynu-bükük ev sahibi Aziz Usda
saygıyla garışık itiraz etmiş gadıya
“-efendim, evet ben usdayın
ev de benim amma
balkun gorkuluğunu
ben kendim yapmadım ki
beni suçlayasınız”
“-kim yaptı be adam”
“-maranguz Musdafendi”
“-çağırın melunu”
maranguz haşaa huzura alınmış
suçu anlatılmış,
“-bak Musdafendi,
bu vetandaş
Aziz Ağanın balkun gorkuluğundan düştü
aya(ğı) ğırıldı, sayanda
Aziz Usdanın balkun gorkuluklarını
sen yapmışsın
amma velakin
sağlam yapmamışsın
gerekirse iki mıh fazla çakar
insan yaptığı işi biraz sağlam yapar,
utan birez utan
vatandaş Aziz Usda’dan
Aziz Usda da zatınızdan davacı
vicdanı amme de suçlusun zinhar”
adamcaaz zuvutmuş galmış
maranguz Mustafendi, esnaf adam
bakmış pabıç bahalı
“-gadı haklı,
ne etmeli, ne yapmalı,
kefeni yırtmalı
gadı-gaymakam
gözüyün yaşına bakmaz
içeri dıkar
işin yoğusa
ayıkla ga(y)ri pirinciyin daşını
Allah yaratdı demez asar mı asar
vay bunu da ana doğurdu demez valla
en eyisi suyuna getmeli
yelkenleri suya endirmeli”
..
“-evet efendim
benim çoluk-çocuğum da düşebilirdi”
“-değil mi ya,
köftehor
zindan senin aklını başına de(v)şiri(r)”
maranguz Musdafendi
zındana atılacakmış ammaa,
madem herkes etiraz ediyo,
anasına satayın,
“yattı balık yan geder” hesabı
o da diklenmiş..
“-evet o gorkuluğu ben yaptım,
ben çaktım kadı efendi
her tarafı da bi hakkın, tamam,
noksansız, sa(ğ)lamdır
evelallah.………….
amma velakin
durumdan haberiniz yok,
gel gelelim, “akacak gan damarda durmaz” derler
demek kine olacak zahar
decem o ki; işin içinde iş var..
“-ne işiymiş mel’un
adetiniz midir,
işinizi sakat yapmak”
“-haşaa, öyle değil efendim
müsadeniznen arzedeyim
..
ben tam o son çiviyi çakacakken,
….. yeşil feraceli bi hatun,
garşıdan geçiyo(r)du
ister-istemez gözüm ona dakıldı
o arada çiviyi gaydırmış olmalıyın
sağlam olsun diye çok mıh kullandığımdan
başka da mıh galmamıştı,
üsdelik de mazin efendi
ezen-i muhammediyeyi okumak uçu
fızlı fızlı camiye doru
seğidiyo(r)du
o yeşil feraceli hatun;
yeşil feraceyi keymeseydi
tam da;
o gün,
o sahat da,
oradan geşmeseydi
mıh yannış çakılmaycağdı
balkun gorkuluklarında da
evel Allah sayenizde
bir gusur olmayacaktı
vetandaş da düşüp
ayağını gırmaycağdı
o yüzden bir suçlu varısa
o da o yeşil feraceli hatundur
haşaa huzurunuzda”
“-tiz bulun o yeşil feraceli hatunu
ne menem bir şeydir”
koşmuş zaptiyeler alıp gelmişler
yeşil feraceli hatunu
kadı efendi ona da esmiş yağmış,
ordakınnar demişler küllüyen yandı
amma gadı efendi
o garının suçunu usulen anlatmış
garı da ay parçası tay gibi bişi(ey)
“-… yavrıım adın ne bakayın senin,
kim ağanın kerimesisin”
Sucu Fe(h)mi efendidin
gadı efendimiz”
“-adın neydi sultanım”
“-Ayşağül efendim”
“-pek âla, pek güzeeel
..
bak yavrum, nur-u aynım
şayet
sen bu göz gamaşdırıcı yeşil feraceye bürünüp
Aziz Ağğanın konağının
oradan geşmeseydin
o mıh sa(ğ)lam çakılacağdı
vetandaş düşüp sakatlanmacağdı
şimdi ben senin gibi bi melaikeyi,
şu kendi elca(ğı)zlarımına
demir parmaklıkların arkasına
nasıl yollayan
bu bana reva mı,
benim ne günahım var
ne edeyin ben hinci
ey gözel Irapbım,
Rabbim Tealallah
bu nassı çetin bi imteham”
yumruklarını sıkmış
gözlerini gapamış
…
“-neüzi billah
atın bunu zın..)” demeye galmamış
yeşil feraceli Anşağül de
etirazını sıralamış
“-maruzatım var gadı efendi,”
“-nedir gözeler gözeli Ağşağüll”
“-efendim..
haklısınız suçluyum amma”
gadı efendi sakalını memnun sıvazlamış
“-alaa eee”
..
“-efendimiz,
ben gulunuz zabıta Alinin zevcesiyin
benim başka feracem yok,
bunu da siyaha boyatmak için
boyacı İbrama verdim
amma boyacı İbram efendi
siyaha değil de, yeşile boyamış
benim bunda ne suçum var
zındana atılacak biri varsa
o da boyacı İbramdır” deyince
kadı efendi öfkelenmiş, gürlemiş
“-bu iş çok uzadı
benim görülecek başka davam yok mu
bu dava ile akşam oldu,
maazallah bunun hesabı
gıyamette bana sorulur
mahkemeye hacet kalmadı
zaptiyelerden birine
hemen bir darağacı kur
ötekine de, tabi hepsi emir gulu
tiz boyacı İbramı bulun
asın deyyusu
bu davayı gurudun
ben de kurtuluyun
siz de kurtulun”
kadı efendi davanın
uzamasından yorulmuş
hemen idam sehbahası gurulmuş
boyacı İbram derdest alınmış
derken
kadı efendinin kapısı tıklatılmış
“-ne var bre başçavuş”
“-efendimiz af buyurun
bir maruzatım var da”
“-yahuu.. senin derdin ne
baş efendi oğlum de hele”
“-efendim boyacı İbramı asamıyoruz”
kadı efendi kükremiş
“-neden bire zındık”
“-efendim
adamın boyu bizim darağacından uzun”
kadı efendi,
kendince işi halletmiş
bulduğu çözümden memnun
fetvasını vermiş
“-bulun ulan kısa boylu bi İbram
asın deyyusu” demiş