Dünya beni tanıyor yalandan hiç haz etmem.
Her gece görüyorum güneş batıdan doğar.
Yazdıklarım yalansa iki dilimde kopsun.
Ay’dan az küçük pire, bit kadar deve boğar.

Bir tabur parmağımla bin alayı kaşırdım.
Beş kiloyum tamam da beş tonu da taşırdım.
Uyur iken ayakta ne göreyim şaşırdım.
Ağustos’un başında kıpkırmızı kar yağar.

On yaşında doğmuşum herkes diyor gecikmiş.
Ol vakit Hacı dedem emzikteki çocukmuş.
Koca ninem beşikte süt isteyip acıkmış.
Duydum emmin sarayda pembe öküzü sağar.

Yedi gözüm kör amma mikropları seçerim.
Yüz yılda bir susarım koca gölü içerim.
Kanadımı zorlasam uçakları geçerim.
Topladığım yıldızlar iki cebime sığar.

Çöldeki denizlerde ilk koşmaya başladım.
Tek kibrit çöpü ile sürüleri haşladım.
Yarım avrat köşede ellisini boşladım.
Gerisi yan odada gülmüş boynunu eğer.

Sabahları ölürüm akşam kalkar yaşarım.
Ayaklarım karada kafa üstü koşarım.
Dünya bana vız gelir gezegenler aşarım.
Bu dört karış ayağım siyah güneşe değer.

Merkür, Venüs arası gezinirken sıkıldım.
Gökkuşağı ararken bulutlara takıldım.
Serdar’ım yerden uçtum havalara çakıldım.
Farkına varamadım filler ezmişim meğer.