40
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1402
Okunma

bu şehirde
beni en çok dilenciler
birde pencereye susam bıraktığım
kumrular sevdi sevenlerim
ne ilginç değil mi
gün oldu
güneş açlığı mı vurunca
bizim Arif’in marketinden
cebimden şiir çıktı
yoktu otuz kuruşum
bir simit bile alamadım
bir simidin şiiri ki çok uzundu
hani üzülürsün diye
yazamadım anne
şimdi
gözaltında
Demir köprü düşlerim
bir hiç uğruna sorgulanmakta
cep telefonumu da aldılar
kapsam alanı dışında bir süre
koz kilit vurulan kapılardan
bakıyorum dışarıya.
yüksek duvarlar nöbetçiler
gülüyor beni
seyir edenler
özgürlük
dediğin şey
demir korkuluklar kadar sık
ve bir o kadar da soğuk
pencereye kumrular değil
yırtık şiirler konuyor
bir de resmini görsem
dağılıp toparlanamıyorum
hala tik tak çalışsa da
içimde kurulu mayın
sakın haa gelme
dayanamıyorum
gelme anne